 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1996/8670
K. 1996/9821
T. 19.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HABERLEŞMEYİ ENGELLEMEK
ZARAR VERMEK (IZRAR)
KARAR ÖZETİ : Mağdurun telefon telini kesen sanığın eylemi TCK.nun 516/ilk maddesine uyan yakınmaya bağlı ve geri almakla düşen zarar verme (ızrar) suçunu oluşturur.
Sanığın, yakınmanın geri alınmasını kabulü halinde davanın düşürülmesi gerekirken eylemin, haberleşmeyi engelleme olarak kabulü bozma nedenidir.
(765 s. TCK. m. 516/ilk, 391)
Konut dokunulmazlığını bozma ve haberleşmeyi engelleme suçlarından sanık Hakkı hakkında, TCK.nun 391, 413, 193/2, 59, 72; 647 sayılı Yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca sanığın 1.500.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ve cezasının ertelenmesine ilişkin, (Seyitgazi Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1995/25 esas, 1995/45 karar sayılı ve 30.11.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi Üst C. Savcısı ile sanık Hakkı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 22.11.1996 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 2.12.1996 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) a- Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen geceleyin konut dokunulmazlığını bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlar aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b- Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
c- Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Hakkı'nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA.
2) Haberleşmeyi engelleme suçuyla ilgili kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; sanığın mağdurun telefon telini kesmekten ibaret eyleminin TCK.nun 516/ilk maddesine uyan yakınmaya bağlı ve geri almakla düşen ızrar suçunu oluşturduğu ve mağdurun yakınmasını geri aldığı gözetilerek, sanıktan yakınmayı geriye almayı kabul edip etmediğinin sorulması ve kabul ettiği takdirde davanın düşürülmesi gerekirken, öğeleri oluşmayan haberleşmeyi engelleme suçundan hükümlülük kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve Üst Cumhuriyet Savcısı ve sanık Hakkı'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.12.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.