 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1996/7625
K. 1996/8636
T. 19.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ :1- Anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi; giderilemediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenlerle üstün tutulduğu tartışılarak, sanık Şehri'nin yakınan İbrahim'e vurduğu kabul edilirse yakınandaki kırığın hangi sanığın eylemi ile oluştuğu araştırılmalı ve sonucuna göre;
a-Kırma eylemini işleyen sanık belirlenmişse, öbür sanığın hukuki durumuna göre TCK.nun 456/4 yada 464.,
b-Belirlenemediği takdirde, tüm sanıklar hakkında TCK.nun 463. maddelerinin uygulanacağının düşünülmemesi,
Yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 456/4, 464, 463)
Yaralama suçundan sanıklar Şehri, Yüksel ile Nihat hakkında, TCK.nun 456/1-2, 457/1. maddeleri uyarınca sanık Nihat'ın, 2 yıl 8 ay hapis, sanıklar Şehri ile Yüksel'in 6'şar ay hapis cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Zonguldak Asliye 1. Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 1994/714 esas, 1995/560 karar sayılı ve 9.11.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar Şehri, Yüksel ile Nihat tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 24.10.1996 tarihli onama, bozma isteyen tebliğnamesiyle 4.11.1996 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-a) Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanık Nihat'a yükletilen yakınan Hüseyin'i yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b) Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
c) Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Nihat'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA.
2- Diğer sanıklara yükletilen İbrahim'i yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; yakınan. İbrahim ve tanık Selçuk'un, hazırlık ve duruşmadaki anlatımları arasındaki çelişkilerle, sanıklar Şehri ve Yüksel'in anlatımlarıyla, yakınan İbrahim ve tanık Selçuk'un anlatımları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde, hangi anlatımın hangi nedenlerle üstün tutulduğunun tartışılarak; sanık Şehrinin yakınan İbrahim'e vurup vurmadığının, duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmesi ve bu sanığın da yakınana vurduğu kabul edildiği takdirde, yakınandaki kırığın hangi sanığın eylemi ile oluştuğunun araştırılması ve sonucuna göre;
a) Kırma eylemini işleyen sanık belirlendiği takdirde, öbür sanık için kanıtların kabul ediliş biçimi ve suçun niteliğine göre, T.C. Yasasının 456/4. yada 464;
b) Kırma eylemini işleyen sanık belirlenemediği ve bu suçta öngörülen davranışın sanıklar tarafından yapıldığı kabul edildiğinde haklarında T.C. Yasasının 463.
Maddesinin uygulanacağının gözetilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanıklar Şehri ve Yüksel'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.