 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1996/7029
K. 1996/8017
T. 30.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
EVLİ BİR KADINLA İLİŞKİ KURMAK ÜZERE KONUTA GİRMEK
KARAR ÖZETİ : TCK.nun 193. maddesi, irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır.
Evli bir kadınla ilişki kurmak üzere "konuta girme" eylemi, Türk Medeni Kanununa, dolayısıyla hukuka aykırı ve kocanın haklarına saldırı niteliğindedir. Kocanın rızasının söz konusu olmayacağını bilerek, kendi iradesiyle konuta girdiği kabul edilen sanığın eyleminin, varsayılan rızasızlık nedeniyle suçu oluşturduğu kabul edilmeli ve sanık cezalandırılmalıdır.
(765 s. TCK. m. 193)
Konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanık Muhammet'in yapılan yargılaması sonunda, beraatine ilişkin, (Manisa Asliye 1. Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1995/675 esas, 1995/862 karar sayılı ve 18.12.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi O Yer C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.10.1996 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 16.10.1996 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; yerel mahkeme sanığın, konuta yakınıcının eşi Melahat'ın rızasıyla girdiğini belirterek konut dokunulmazlığını bozma suçunun yasal öğeleri oluşmadığından beraat kararı vermiştir.
Bu kabul yasaya aykırıdır. Zira, TC. Yasasının 193. maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konuta girmede rızadan söz edebilmek için ise failin başkalarının haklarını çiğnememesi zorunludur.
Evli bir kadınla ilişki kurmanın, evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören T. Medeni Yasasına, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu ve kocanın haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına, kocanın rızasının olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz.
Olay gecesi sanığın, kocanın rızasının söz konusu olmayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de suçun oluştuğu gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve O Yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.10.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.