 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1996/244
K. 1996/1203
T. 18.2.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GECELEYİN KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
SALDIRGAN SARHOŞLUK
KARAR ÖZETİ :1- Olay gecesi, evli mağdure ile ilişkide bulunmak üzere saat 1.30'da eve gelip, konutun eklentisine giren sanığın eylemi, kendisini, mağdure ile kocası yakalatmak isteseler dahi, hukuka aykırı ve kocanın haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturur.
2- TCK.nun 571. maddesinin öngördüğü biçimde sarhoş olan, sarkıntılık ve geceleyin konut dokunulmazlığını bozan sanığın eylemi, suç yeri herkese açık olmasa bile TCY. nın 572/1-2.madde-fıkrasına uyan suçtur.
(765 s. TCK. m. 193/2, 571, 572/1-2)
Konut dokunulmazlığını bozma, sarkıntılık, yaralama ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanıklar Saim, Kazım hakkında, TCK.nun 421/92, 456/1, 51/1, 81/1; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanık Kazım'ın 900.000 lira, sanık Saim'in 740.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine, sanık Kazım'ın diğer suçlardan beraatine ilişkin, (Domaniç Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1994/34 esas, 1995/23 karar sayılı ve 22.3.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi üst C. Savcısı, sanık Saim müdafii, katılanlar vekili tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.12.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 22.1 .1996 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre, görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- a) Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanık Kazım'a yükletilen sarkıntılık, sanık Saime yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b) Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
c) Yaptırım: Cezalarının yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, üst C. Savcısı ve katılan Ayşe ve katılan sanık Saim vekillerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESAŞTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA.
B- Sanık Kazı m'ın, geceleyin konut dokunulmazlığını bozma ve saldırgan sarhoşluk suçlarıyla ilgili olarak kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
1- Yerel mahkeme, evli mağdure Ayşe ile ilişkide bulunmak üzere sanığın saat 01 .30'da eve geldiğini, konutun eklentisine girdiğini ve fakat bu girmenin kendisini yakalatmak isteyen mağdure ve kocasının rızasıyla olduğunu belirterek, geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan beraat kararı vermiştir.
Bu kabul yasaya aykırıdır. Zira, T.C. Yasasının 193. maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konuta girmede rızadan söz edebilmek için ise failin başkalarının haklarını çiğnememesi zorunludur.
Evli bir kadınla ilişki kurmanın, evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören T. Medeni Yasasına, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu ve kocanın haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Zira, böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına kocanın rızası olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz.
Olay gecesi sanığın, kocanın rızasının sözkonusu olamayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de suçun oluştuğu gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- T.C. Yasasının 571. maddede öngörülen biçimde sarhoş olan sanığın, sarkıntılıkta bulunmasına ve geceleyin konut dokunulmazlığını bozmasına karşın, girilen yerin herkese açık olmadığı gerekçesiyle, aynı Yasanın 572/1. madde-fıkrası uyarınca hükümlülüğü yerine, beraatına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve üst C. Savcısı ve katılanlar Ayşe ve Saim vekillerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 8.2.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.