 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1995/8539
K. 1996/641
T. 29.1.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KENDİLİĞİNDEN HAK ALMAK (Suçun silahla işlenmesi)
ÖNÖDEME
AÇILMIŞ DAVA BULUNMAMASI
KARAR ÖZETİ:1- Hakkında açılmış dava bulunmayan sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi,
2- Suçu silahla işleyen sanığın eylemi hakkında, TCK.nun 308. maddesinin 3. ve 4. fıkralarına göre uygulama yapılmaması,
3- Başka sanık adına ruhsat bulunan suçta kullanılan av tüfeğinin bu sanığın bilgisi içinde kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan geri verilmesine karar verilmesi,
4- Katılanlarca dilekçe ile istenen manevi tazminat hakkında bir miktar takdir edilmesi yerine "özel hukuka ilişkin haklarının saklı tutulmasına" karar verilmesi,
5- TCK.nun 308/1. madde ve fıkrasında yazılı cezanın ön ödemeye tabi olduğunun düşünülmemesi,
6- Suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında TCK.nun 55/3. madde ve fıkrasının uygulanmaması,
Yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 36, 55/3, 119/1, 308/1-2-3)
Kendiliğinden hak alma suçundan sanıklar Abdullah, Ali Ihsan, Ahmet, Mustafa ile Şükrü hakkında, TCK.nın 308/3-4, 72; 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanık Ali İhsan'ın 160.000 lira, diğer sanıkların 540.000'er lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine, tüm sanıkların cezalarının ertelenmesine ilişkin, (Konya Asliye 1. Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1994/676 esas, 1995/149 karar sayılı ve 16.3.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi katılanlar Hidayet ile Veysel vekili tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 19.12.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 25.12.1995 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede sanık Ali Ihsan'ın adı, kararlarda Ali Rıza yazılmış ise de, nüfus kaydına göre, bunun (Ali Ihsan) olarak yerinde düzeltilmesi olanaklı bulunmuş, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık Mustafa hakkında açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden hükümlülüğüne karar verilmesi,
2- Sanık Ali İhsan'ın eyleminin silahla gerçekleştiği ve T.C. Yasasının 308. maddesinin (3-4.) fıkralarına uyduğu gözetilmeden, anılan maddenin (1.) fıkrası ile hüküm kurulması,
3- Suçta kullanılan ve sanık Şükrü adına ruhsat bulunan av tüfeğinin, Şükrü'nün bilgisi içinde kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan, geri verilmesine hükmedilmesi,
4- Katılanlar 23.9.1994 tarihli dilekçede, manevi tazminat isteğinde bulunmuş olmalarına göre, takdir edilecek bir miktara hükmedilmesi gerekirken, "özel hukuka ilişkin haklarının saklı tutulmasına" biçiminde karar verilmesi,
5- Temel ağır para cezalarının, suç tarihi gözetilmeden, eksik belirlenmesi,
6- Kabule göre;
a) Suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık Mustafa hakkında T.C. Yasasının 55/3. maddesinin uygulanmaması,
b) Sanık Ali Ihsan hakkında uygulanan T.C. Yasasının 308/1. madde ve fıkrasında yazılı cezanın önödemeye bağlı olduğunun düşünülmemesi,
Yasaya aykırı ve katılanlar Hidayet ve Veysel vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.1.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.