 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1995/8495
K. 1996/919
T. 1.2.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÇALIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SINIRLAMA
TEHDİT
TEMEL CEZA
MİSİL ARTIRMA
TÜRK CEZA KANUNUNUN 51/2. MADDESİNİN UYGULANMA YERİ
KARAR ÖZETİ :1- Çalışma özgürlüğünü sınırlamak amacıyla, işyerine silahla girerek tehditte bulunan sanıklar hakkında, sadece TCK.nın 201/1-son maddesinin uygulanması gerekirken, tehdit eyleminin bu suçun öğesi bulunduğu gözetilmeden ayrıca 191/2. maddesiyle ceza verilmesi,
2-Sanıklara, önce temel ceza verildikten sonra misil artırması
yapılması gerekirken, doğrudan doğruya sonuç cezaya
hükmedilmesi,
3-a) Haksız eylemin önce kimden kaynaklandığı belirtilmeden,
TCK.nın 51/2. maddesinin uygulanması,
b) TCK.nın 51/2. maddesinin, aynı sanığın bir suçu ve birlikte
suç işleyen sanıklardan birisi için uygulanırken, diğer suç ve diğer sanıklar hakkında uygulanmaması, Yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 51/2, 201/1-son, 191/2)
Çalışma özgürlüğünü sınırlama, tehdit ve sövme suçlarından sanıklar Adem ile Yılmaz hakkında, TCK.nın 201/1-son, 191/2, 482/3, 51/1, 72; 647 sayılı Yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca sanık Adem'in 1.350.000 lira, sanık Yılmaz'ın 2.400.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine, sanık Adem'in cezasının ertelenmesine ilişkin, (Bozyazı Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1993/110 esas, 1995/12 karar sayılı ve 15.2.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi o yer C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 18.12.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 25.12.1995 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-a) Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanık Yılmaz'a yükletilen sövme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b) Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
e) Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, C. Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş 6lmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA.
2- Öbür suçlarla ilgili hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir ve toplam cezadaki maddi yanılgının yerinde düzeltilmesi olanaklı bulunmuştur. Ancak;
a) Sanıkların, işyerine silahla girerek benzin pompasına el koymak suretiyle (burayı kapattık, herkes çekilsin) diyerek manevi zor (tehdit) kullanmaktan ibaret eylemlerinin, T.C. Yasasının 201/1-son maddesine uyduğu, tehdit eyleminin bu suçun öğesi bulunduğu gözetilmeden, ayrıca 191/2. maddesiyle de ceza verilmesi,
b) Kabule göre; sanıklara önce temel ceza verildikten sonra misil artırması yapılması gerekirken, T.C. Yasasının 201/1-son, maddesiyle doğrudan doğruya sonuç cezaya hükmedilmesi,
c) Kabule göre; T.C. Yasasının 51/2. maddesiyle ilgili olarak;
aa) Haksız eylemin önce kimden kaynaklandığı belirtilmeden uygulama yapılması,
bb) Sanık Adem'in çalışma özgürlüğünün sınırlama eylemine uygulandığı halde, nedenleri açıklanmadan tehdit eylemine ve ayrıca sanık Yılmaz'a uygulanmaması suretiyle çelişik ve dolayısıyla gerekçesiz hükümler kurulması,
Yasaya aykırı ve o yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 1.2.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.