 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1995/6017
K. 1995/6940
T. 30.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESELSÜL
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
HUKUKA AYKIRI YAPILAN SORGU (Hükme etkisi)
KARAR ÖZETİ: Sanık hakkında mühür bozma suçundan aynı suç tarihi ve suça ilişkin başka bir dava olduğuna dair savunma, suç işleme biçimindeki benzerlik ve dolayısıyla kişisel ve eylemsel bağ nedeniyle anılan dosyanın bu dosya ile birleştirilerek suç işleme kararında birlik olduğunun ve dolayısıyla teselsül hükmünün uygulanması olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır. CYY.nın değişik 135. maddesinde öngörülen yönteme göre sorgusu yapılmayan sanığın ikrarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
(1412 s. CMUK. m. 135, 254/2-4)
Mühür bozma suçundan sanık Sümmani hakkında, TCK.nın 274/1, 80, 59, 72; 647 sayılı Yasanın 4 üncü maddeleri uyarınca 6 ay 5 gün hapis ve 302.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüğüne ilişkin, (GaziosmanpaşaAsliye 1. Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 1993/161 esas, 1994/783 karar sayılı ve 29.11.1994 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Sümmani müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 6.10.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 13.10.1995 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın, 10.7.1992 tarihinde konulan mührü 27.11.1992, 5.3.1993 ve 13.4.1994 tarihlerinde bozduğundan açılan davaların, 1993/161 esas sayılı dosyada birleştirildiğinin, son oturumda, sanık müdafiinin sözünü ettiği, sanık hakkında açılan aynı nitelikteki 1994/462 esas sayılı dava dosyasının tutanağa aktarılan içeriğinden, mühürleme tarihinin 10.7.1992, bozmanın 6.4.1994 tarihinde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, suç işleme biçimindeki benzerlik ve dolayısıyla kişisel ve eylemsel bağ nedeniyle, 1994/462 esas sayılı dosyanın, bu dosya ile birleştirilerek, suç işleme kararında birlik olduğunun ve dolayısıyla teselsül hükmünün uygulanması olanağının bulunup bulunmadığının tartışılmaması,
2- Birleştirilen 1993/358 esas sayılı dosyada, CYY.nın değişik 135. maddesinde öngörülen yöntem çerçevesinde sorgusu yapılmayan ve bu yüzden de 254/son madde ve fıkrası uyarınca hukuka aykırı bulunan sanığın ikrarına dayanılarak hüküm kurulması,
3- Kabule göre;
a) Kesinleşen 1993/191 esas-231 karar sayılı hükümde cezaların, 5 ay hapis, 100.000 lira ağır para cezası olduğu halde, 6 ay hapis 180.000 lira ağır para cezası esas alınarak, TCK.nın 80. maddesinin uygulanması sonucu fazla ceza öngörülmesi,
b) 1993/358 ve 425 esas sayılı dosyalarda yer alan eylemleri nedeniyle TCK.nın 274/1. maddesi ile belirlenen cezadan, anılan Yasanın 80. maddesiyle artırma yapılırken ağır para cezasının eksik, 59. maddesiyle indirim sırasında da her iki cezanın fazla belirlenmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Sümmani müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HUKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.