 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1995/4780
K. 1995/5753
T. 19.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVDE YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK
KARAR ÖZETİ: Sanığın eylemi, yasanın kendisine verdiği görevi yasaya aykırı olarak yapma biçiminde gerçekleştiğinden, görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturur. Bu durumda, sanığın görevi savsama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 240)
Görevi savsama suçundan sanık Hüseyin hakkında, TCK.nın 230; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 1.060.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Ankara Asliye Ondördüncü Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 1994/934 esas, 1994/1489 karar sayılı ve 8.12.1994 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi katılan Hazine vekili ile sanık Hüseyin tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.6.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 3.7.1995 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede sanığın yardımcısı olan Tolay hakkında açılan dava yönünden zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması olanaklı bulunmuş, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Görevi savsama suçu, ceza uygulamasında memur sayılan bir kimsenin görevini yapmaması ya da gecikerek yapması; görevde yetkiyi kötüye kullanma suçu ise memurun yasal düzenlemelerle kendisine verilen bir görevi yasaya aykırı biçimde yapması ile oluşur.
Birincisinde etkin olmayan (pasif, menfi), ikincisinde etkin (aktif, müspet) bir davranış söz konusudur.
Olayımızda sanığın eylemi, yasanın kendisine verdiği görevi yapmama ya da gecikme ile yapma biçiminde değil, yasaya aykırı olarak yapma biçiminde gerçekleştiğinden görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır.
Bu durum gözetilmeden sanığın görevi savsama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Kabule göre de; eylemin TCK.nın 230/2. maddesine uyduğunun gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve katılan Hazine vekili ile sanık Hüseyin'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.9.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.