 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1995/4601
K. 1995/6332
T. 5.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR GEREKÇESİNİN İÇERİĞİ
KARAR ÖZETİ Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekir. Kararların dayandığı tüm veriler, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçlar, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmeler gerekçeye yansıtılmalı, suçun yasal öğeleri ve kabul edilen olaylar gerekçede gösterilmelidir. Gerekçede belirsiz, kapalı, duraksamalı söylemlerden kaçınılmalıdır.
Sonuç cezanın eksik belirlenmesi yasaya aykırıdır.
(1412 s. CMUK. m. 32, 260)
(2709 s. Anayasa m. 141/3)
Yaralama suçundan sanık Ahmet hakkında, TCK.nın 456/3, 251, 51/2, 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 3 gün ağır hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 1993/112 esas, 1994/97 karar sayılı ve 1.11.1994 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Ahmet müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 21 .6.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 26.6.1995 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan duruşmalı incelemede, gerekçeli karara TCK.nın 456. maddesinin 3. fıkrası yerine 1. fıkrası yazılmış ise de, bu yanılgı duruşma bitiminde bildirilen karara göre yerinde düzeltilebileceğinden bozmayı gerektirmemiş ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Anayasanın 141/3, CYY.nın 32 ve 260. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının; sanıkları, mağdurları, C. Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay'ın gerekçeler-de tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, belirsiz, kapalı ve duraksamalı söylemlerden kaçınılması, suçun yasal öğeleri ve kabul edilen olayların gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve TCK.nın 49, 50. maddelerinin uygulanma yeri bulunup bulunmadığı da tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
2- Kabule göre; yanılgıyla sonuç cezanın üç gün eksik belirlenmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Ahmet müdafiinin dilekçesinde ve duruşmada ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmüş olmakla, tebliğnameye uygun olarak (HUKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi-aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken CYY.nın 326/son maddesinin gözetilmesine ilişkin 5.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.