 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1994/5394
K. 1994/7855
T. 7.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MÜHUR BOZMA
EKSİK İNCELEME
KARAR ÖZETİ Mühür bozma suçunun oluşabilmesi için; konulan mührün, bir yasa hükmü ya da mühürlemeye yetkili makamın yasaya uygun buyruğu uyarınca konulmuş olması gerekir.
Sanık savunmalarında; iş yerinin eski ortağı adına alınmış suç tarihinde geçerli ruhsatı bulunduğunu, işyerinin 3572 ve 2559 sayılı Yasalara aykırı olarak mühürlendiğini ileri sürmektedir. Mühürleme işlemine karşı İçişleri Bakanlığı 'na yaptığı başvuru üzerine Bakanlık müfettişlerince yapılan soruşturma sonucunda belediye başkanı ile üç belediye görevlisinin, görevde yetkiyi kötüye kullanma ve görevi savsama suçunu işledikleri kabul edilerek haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; mühürlenen iş yerine ait ruhsatın suç tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılmalı, müfettiş raporunun 3572 ve 2559 sayılı Yasa hükümleriyle birlikte incelenerek mühürleme işleminin yasaya uygun olup olmadığı tartışılmalıdır.
(765 s. TCK. m. 274)
Mühür bozma suçundan sanık Metin hakkında, TCK.nın 274/1, 80, 72; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 101.660 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Kadıköy Asliye 3. Ceza Mahkemesi)nden verilen 1993/452 esas, 1993/876 karar sayılı ve 21.12.1993 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Metin tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 31.5.1994 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 3.6.1994 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede TCK.nın 80. maddesi uygulanırken yanılgı sonucu 6 lira eksik para cezası verilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.
Ancak; TCK.nın 274. maddesinde yazılı mühür bozma suçunun oluşabilmesi için; konulan mührün, bir yasa hükmü ya da mühürlemeye yetkili makamın yasaya uygun buyruğu uyarınca konulmuş olması gerekir.
Sanık, soruşturmanın başlangıcından bu yana yaptığı savunmalarda, işyerinin eski ortağı (M.Y.) adına alınmış ruhsatı bulunduğunu, bu ruhsatın iptal edilmediği için suç tarihinde de geçerli olduğunu, buna karşın sözkonusu yerin 3572 ve 2559 sayılı Yasalara aykırı olarak mühürlendiğini ileri sürmektedir. Öte yandan, sanığın mühürlenme işlemine karşı İçişleri Bakanlığı'na başvurusu üzerine, Bakanlık müfettişlerince yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Valiliği II. İdare Kurulunun 18.11.1993 tarih ve 1993/3750 sayılı kararıyla işyerini çalışmadan yasaklayan K... Belediye Başkanı ile üç belediye görevlisinin görevde yetkiyi kötüye kullanma ve görevi savsama suçlarını işledikleri kabul edilerek haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verildiği dosya içerisinde bulunan karar örneğinden anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, mühürlenen işyerine ait ruhsatın suç tarihinde geçerli olup olmadığının araştırılması, belediye görevlileri hakkında açılan dava dosyası içerisinde bulunan müfettiş raporunun konu ile ilgili 3572 ve 2559 sayılı Yasa hükümleriyle birlikte incelenerek, mühürleme işleminin yasaya uygun olup olmadığının tartışılması ve sonucuna göre suçun oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayanarak mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Metin' in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle(HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 7.10.1994 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Yetkili mercii tarafından yöntemince konulan mührün ortadan kaldırılması, yetkili mercilerin veya idare mahkemelerinin bu yolda bir karar vermesine bağlıdır.
Sanığın, mühürlemenin haksız olduğunu İçişleri Bakanlığı 'na şikayet yoluyla ileri sürmesi ve sonucunu beklemeden kendiliğinden mührü bozarak içkili lokanta da faaliyetini sürdürmesiyle TCK.nın 274. maddesindeki suç oluşmuştur.
CGK. 'nun 12.101981 tarih ve 273/336 sayılı kararı da bu düşüncemizi doğrulamaktadır.
Usul ve Yasaya uygun olan yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanması düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Birol KIZILTAN Fadıl İNAN
Üye Üye