 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1994/2239
K. 1994/4306
T. 11.5.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SARKINTILIK
TESELSÜL
KARAR ÖZETİ: Sanığın, katılana sık sık telefon edip 'cinsel ilişki" önerisinde bulunması sırnaşıkça davranışlar olup, bunların tümüyle TCK.nın 421/2. maddesinde tanımlanan sarkıntılık suçunu oluşturur. Cezanın, anılan Yasanın 80. maddesiyle artırılması için sanığın hangi eyleminden sonra aynı suç işleme kararıyla Yasanın aynı hükmünü birden çok ihlal etmiş sayılacağı gösterilip açıklanmalıdır.
(765 s. TCK. m. 421/2, 80)
Yaralama, konut dokunulmazlığını bozma ve sarkıntılık suçlanandan sanıklar Zafer ile Ali hakkında, TCK.nın 456/2, 421/2, 193/2, 51/2, 59, 80, 71, 36; 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarıca sanık Ali'nin 1.000.000 lira ağır para, sanık Zaferin 13 ay hapis cezalarıyla hükümlülüklerine, suç aletinin zoralımına, sanık Alinin cezasının ertelenmesine ilişkin, (Ahmetli Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1993/16 esas, 1993/27 karar sayılı ve 16.9.1993 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi katılan sanık Ali vekili ile sanık Zafer tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 7.3.1994 tarihli onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 18.3.1994 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanıklara yükletilen yaralama ve konut dokunulmazlığını bozma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezalarının yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Zafer ile katılan sanık Ali müdafillerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HUKÜMLERİN ONANMASINA.
2- Katılan Ali vekili ile sanık Zafer müdafiinin sarkıntılık suçuna ilişkin hükme yönelik temyizlerine gelince;
Başkaca nedenle yerinde görülmemiştir.
Ancak, sanığın, katılan İmren' e sık sık telefon edip cinsel ilişki önerisinde bulunması, sırnaşıkça davranışlar olup, bunların tümüyle TCK.nın 421/2. maddesinde tanımlanan sarkıntılık suçunu oluşturduğu düşünülmeden, hangi söz atma eyleminden sonra suçun tek suçtan çok suça dönüşeceği sanığın aynı suç işleme kararıyla Yasasının aynı hükmü birden çok ihlal etmiş sayılacağı gösterilip açıklamadan ve ayrıca mahkemenin kabul ettiği " sarılma" eyleminden dolayı iddianamede dava açılmadığı gözetilmeden, cezanın anılan Yasanın 80. maddesiyle arttırılması,
Yasaya aykırı ve katılan Ali vekili ile sanık Zafer müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.5.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.