 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1993/9581
K. 1994/1585
T. 3.3.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İRADEYİ ZORLAMA
YOKLUKTA SÖĞME
ÖNÖDEME
KARAR ÖZETİ Memur olan sanığın; Sağlık Lisesinden, Devlet Hastanesine atanması işlemi katılanların elinde olmadığından iradeyi zorlama öğesi oluşmaz. Sanığın; "beni eski görevime pazartesiye kadar aldırmazsanız hepinizi öldürürüm" demekten ibaret eylemi, TCK.nın 191/1. maddesine uyar.
Sanığa, yoklukta sövme eyleminde uygulanan TCK.nın 482/1. maddesindeki ceza miktarının yukarı sınırına ve TCY.nin 119. maddesine göre önödemede bulunup bulunmayacağı uyarısı yapılmadan hüküm kurulması, yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 119, 191/1, 482/1)
Zorlama ve sövme suçlarından sanık Zeki hakkında, TCK.nın 188/1, 482/ 1-3, 72, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 4.555.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1992/32 esas, 1993/31 karar sayılı ve 30.3.1993 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi ve sanık Zeki müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 25.11.1993 tarihli onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 2.12.1993 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanığa yükletilen katılan Mustafa'nın sövme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların. temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Zeki müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA.
2- Yoklukta sövme ve zorlama suçları ile ilgili hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Memur olan sanığın; Sağlık Lisesinden, Devlet Hastanesine atanması işleminin katılanların elinde olmadığı, bu nedenle iradeyi zorlama öğesinin oluşmayacağı, sanığın; "beni eski görevime pazartesiye kadar aldırmazsanız hepinizi öldürürüm" demekten ibaret eyleminin, TCK.nın 191/1. maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı madde ile hüküm kurulması,
b- Sanığa, yoklukta sövme eyleminden uygulanan TCK.nın 482/1. maddesindeki ceza miktarının yukarı sınırına ve TCK.nın 119. maddesine göre ön ödemede bulunup bulunmayacağı uyarısı yapılmadan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Zeki müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 3.3.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.