 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/3750
Karar No: 1993/4534
Tarih: 08.06.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yaralama suçundan sanık Uğurcan Öztürk hakkında Türk Ceza Yasasının 456/2 457/1, 51/1, 55/3. maddeleri uyarınca 1 yıl, 4 ay hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin TARSUS 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1991/738 esas, 1992/313 Karar sayılı ve 23.6.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Uğurcan Öztürk müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 29.4.1993 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 12.5.1993 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
TCK.nın 456. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının uygulamasında; Adli Tıp Kurumundan sorulması gereken konu, insan vücudunda yaralanan parçanın anatomi ve fizyoloji açısından organ (uzuv) olup olmadığıdır.
Bu sorun çözüldükten sonra, parça organ ise, söz konusu organın bütünüyle alınıp alınmadığı saptanmalıdır. Organ bütünüyle alınmışsa, organ yitimi (kaybı) ve dolayısıyla o organın işlevinin durması (tatili) söz konusu olacaktır. Bu konuda ise, bilirkişiye başvurmaya gerek yoktur. Ancak parça bütünüyle değil de, kısmen alınmış ya da herhangi bir biçimde örselenmişse, bu durumda yaralamanın organın işlevlerini zaafa ya da tatile uğratıp ve dolayısıyla bilirkişice çözelecek bir sorun olduğunda kuşku yoktur.
Bu vücut parçasının dalak olması konusuna gelince:
Adli Tıp Kurumu 3. Uzmanlık Kurulunun 30.9.1991 tarih ve 7306 sayılı; Genel Kurulun 27.4.1984 tarihli ve 1685-44 sayılı yerleşik kararlarında: "Dalak, insan vücudunda karın boşluğu içerisinde ve kendi köşesinde yer alan lenfoid organ yapısına sahip bir takım görevleri bulunan lenforetiküler bir uzuvdur" denilmektedir.
Her ne kadar Adli Tıp Kurumunun çeşitli kararlarında; bu organın bütünüyle alınmasının insan yaşamında büyük bir noksanlık yaratmayacağı ve çalışma gücünde % 25 oranında düşme meydana getireceği belirtilmişse de; TCK.nın 456. maddesi, bütünüyle insan vücudunu gözeterek onun uğrayacağı zaafı değil, yalnızca organ sayılan vücut parçalarının zaafını aramaktadır.
Olayda, organ sayılan dalağın bütünüyle alınması karşısında, kanıtların tartışılmasının ve eylemin nitelendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilecek yerde, duruşmaya devamlı hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Uğurcan Öztürk müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, 8.6.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.