 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/310
Karar No: 1993/1462
Tarih: 25.02.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yaralama suçundan sanık Erdal Dalgakıran hakkında Türk Ceza Yasasının 456/2, 457/1. maddeleri uyarınca 2 yıl, 8 ay hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin ELAZIĞ 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1989/698 esas, 1991/782 karar sayılı ve 13.12.1991 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Erdal Dalgakıran müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 5.1.1993 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 18.1.1993 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
İnsan vücudundaki bir parçanın (organ) sayılıp sayılmaması, salt tıbbi ve dolayısıyla bilirkişi tarafından çözülecek bilimsel (uzmanlık) bir sorundur. Buna karşılık bir uzvun kaybı (talili) salt hukuki, zaafa uğraması ise yine 45lt tıbbi bir sorundur. Esasen TCK.nın 456/2. madde ve fıkrasında, yaralanan uzvun zaafından söz edilmiştir. Bir başka deyişle bütünüyle alınmış bir organın işlevlerini vücudun öbür organlarının yerine getirerek, bir organın kaybı nedeniyle tüm vücudun düştüğü zaaftan söz edilmemiş, yalnızca yaralanan organın zaafa uğrayıp uğramadığı gözetilmiştir.
Olayda yaralama sonucu mağdur Zülfükar Talu'nun dalağı bütünüyle alınmış bulunmasına göre, dalağın anatomi ve fizyoloji açısından, yalnızca uzuv (organ) olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumundan sorulması, tıp açısından, dalak organ ise, eyleminin hukuk açısından uzuv kaybı niteliğinde olup olmadığını değerlendirmenin Ağır Ceza Mahkemesine ait ve bu değerlendirmenin tıbbi değil hukuki bir sorun bulunduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamlı hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Erdal Dalgakıran müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CYY.nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 25.2.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.