 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1993/3091
K. 1993/4350
T. 26.5.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
TEMEL CEZANIN TAYININDE ÖLÇÜLER
KARAR ÖZETİ:Yakınan ile tanık Lütfan 'in aşamadaki anlatımları arasındaki çelişki giderilmeli, giderilemediği takdirde hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanmalı, sanığıneve hangi saatte, nereden, nasıl girdiği gerektiğinde keşif yapılarak saptanmalı ve sonucuna göre karar vermelidir.
Temel ceza belirlenirken, TCK.nın 29/son maddesindeki öznel ve nesnel ölçüler gözetilmeli, 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılırken de sanığın "geçmişteki hali", "suç işleme hususundaki eğilimi" gibi ölçüler gözetilmelidir. Sanığın kişiliğini incitici deyişler kullanılmamalıdır.
(765 s. TCK. m. 193/2, 29/son) (647 s. CİK. m. 6)
Konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanık Cahit hakkında, Türk Ceza Yasasının 193/2. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Karadeniz Ereğli'si Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1991/396 esas, 1992/380 karar sayılı ve 28.5.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Cahit müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 21 .4.1993 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 28.4.1993 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak:
1- Yakınan ile tanık Lütfan'ın aşamalardaki anlatımları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması, sanığın suç oluşturan eyleminin hangi saatte olduğu, eve nereden nasıl girdiğinin gerektiğinde olay yerinde Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde yeniden keşif yapılarak saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2- TCK.nın 29/son madde ve fıkrasındaki öznel ve nesnel ölçüler gözetilecek yerde, sanığın "şerir" bir kimse olduğundan söz ederek temel cezanın fazla belirlenmesi; yine 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde yargıcın gözeteceği "geçmişteki hali" gibi nesnel, "suç işleme hususundaki eğilim" gibi öznel ölçüler yerine, "ahlaki eğilim" ölçüsüne dayanılarak cezasının ertelenmemesine karar verilmesi ve böylece her iki konuda da sanığın kişiliğini incitici ve olumsuz biçimde sergileyici deyişler kullanılarak yargıca verilen değerlendirme yetkisinin aşılması suretiyle karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Cahit müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMUN BOZULMASINA), 26.5.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.