 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/1435
Karar No: 1993/2271
Tarih: 17.03.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yaralama suçundan sanık Seyit Ahmet Zincirci hakkında Türk Ceza Yasasının 456/2, 457/1, maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin VİRANŞEHİR Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1988/185 esas, 1992/122 karar sayılı ve 6.5.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Seyit Ahmet Zincirci tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 24.2.1993 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 3.3.1993 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; insan vücundundaki bir parçanın (organ) sayılıp sayılmaması, salt tıbbi ve dolayısıyla bilirkişi tarafından çözülecek bilimsel (uzmanlık) bir sorundur. Buna karşılık bir uzuv kaybı (tatili) salt hukuki, zaafa uğraması ise yine salt tıbbi bir sorundur. Esasen T.C.Y.nın 456/2. madde ve fıkrasında, yaralanan uzvun zaafından söz edilmiştir. Bir başka değişle bütünüyle alınmış bir organın işlevlerini vücudun öbür organlarının yerine getirerek bir organ kaybı nedeniyle tüm vücudun düştüğü zaaftan söz edilmemiş, yanlızca yaralanan organın zaafa uğrayıp uğramadığı gözetilmiştir. Olayda yaralama sonucu mağdur Aziz Topak'ın dalağı bütünüyle alınmış bulunmasına göre, dalağın anatomi ve fizyoloji açısından, yalnızca uzuv (organ) olup olmadığı hususunun Adli Tıptan sorulması, Tıp açısından dalak organ ise, eyleminin hukuk açısından uzuv kaybı niteliğinde olup olmadığını değerlendirmenin Ağır Ceza Mahkemesine ait ve bu değerlendirmenin tıbbi değil hukuki bir sorun bulunduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamlı hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Ahmet Zincirci'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA yeniden hüküm kurulurken CYY'nın 326/son maddesinin gözetilmesine 17.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.