 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1992/7554
K. 1992/8264
T. 23.12.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET Karısının yakınmasını geri alması mağdur kocasının elinde olmadığından, iradeyi zorlama öğesinin oluşmadığı ve bu nedenle sanığın bıçakla; "yakınmadan vazgeçmezsen öldürürüm" demekten ibaret eyleminin TCK.nun 191/2. maddesine uyduğu gözetilmeden hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 19112)
Konut dokunulmazlığını bozma, zorlama suçlarından sanık Hasan hakkında, Türk Ceza Yasasının 193/2, 188/3, 59, 36; 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 750.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Ayvalık Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1991/ 429 esas, 1992/26 karar sayılı ve 13.2.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Hasan müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 25.11.1992 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 2.12.1992 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanığa yükletilen gece konut dokunulmazlığını bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özlen değiştirilmeksizin taşıdığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Hasan müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA.
B- Zorlama suçuna ilişkin hükme yönelik temyize gelince:
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak:
Karısının, yakınmasını geri alması mağdur kocasının elinde olmadığından, iradeyi zorlama öğesinin oluşmadığı ve bu nedenle sanığın, bıçakla (yakınmadan vazgeçmezsen öldürürüm) demekten ibaret eyleminin, TCY.nın 191/ 2. maddesine uyduğu gözetilmeden, yazılı maddeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Hasan müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜN BOZULMASINA), 23.12.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.