 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1992/7373
K: 1992/7887
T: 15.12.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yaralama ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanık Akif Tatlıdil hakkında Türk Ceza Yasasının 456/1, 81/2, 572/2-3. maddeleri uyarınca 7 ay hapis ve 6 ay hafif hapis cezalarıyla hükümlülüğüne ilişkin KOZAN Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1989/771 esas, 1992/43 karar sayılı ve 7.2.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Akif Tatlıdil tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 25.11.1992 tarihli kısmen bozma ve düzeltilerek onama isteyen tebliğnamesiyle 2.12.1992 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
KARAR : A - Suçun oluştuğu tarihe göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği,
Anlaşıldığından sanık Akif Tatlıdil'in temyiz nedenleri yerinde bulunmakla T. Ceza Yasasının 102/5, 104 ve Ceza Yargılama Yasasının 253. maddeleri uyarınca, hükmün ortadan kaldırılması sonucunu doğurmak üzere, tebliğnameye uygun olarak, sarhoşluktan açılan KAMU DAVASININ DÜŞÜRÜLMESİNE,
B - Sanık Akif Tatlıdil'in yaralama suçuna ilişkin hükme yönelik temyizine gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; mağdur Hakan Karataş'ın, sanığın sarhoşluğunun etkisiyle yere düşerken kendisini de çektiğini ve omuzunun üzerine düştüğünü söylemiş olması karşısında; tanık Kenan Karamanoğlu'nun da dinlenilmesi, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması, bütün kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre, TCY.nın 458. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Akif Tatlıdil'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA 15.12.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.