 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1992/6649
K: 1992/7465
T: 25.11.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Konut dokunulmazlığını bozma, tehdit, sarkıntılık suçlarından sanık Yakup Bozkurt hakkında Türk Ceza Yasasının 421/2, 647 sayılı kanunun 4-6. maddeleri uyarınca 900.000 lira ağır para, cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine, diğer suçlardan beraatına ilişkin SARIKAYA Asliye Ceza Mahkemesinden verilen Esas 1991-92/Karar 1991-324 sayılı ve 3.12.1991 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 22.10.1992 tarihli Onama isteyen tebliğnamesiyle 3.11.1992 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) Sanığa yükletilen sarkıntılık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çalışmayan verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından O yer C. Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Gece konut dokunulmazlığını bozma suçuyla ilgili hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Yerel Mahkeme, evli mağdure Filiz Üstüntaş'la ilişkide bulunmak üzere sanığın saat 23'te eve geldiğini, konutun içine girdiğini ve fakat bu girmenin kendisini yakalatmak isteyen mağdure ve kocasının rızasıyla olduğunu belirterek beraat kararı vermiştir.
Bu kabul yasaya aykırıdır. Zira, TCY.nın 193. maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konuta girme de rızadan söz edebilmek için ise failin başkalarının haklarını çiğnememesi zorunludur.
Evli bir kadınla ilişki kurmanın evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören T.Medeni Yasasına, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu ve kocanın haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına kocanın rızasının olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz.
Olay günü sanığın, kocanın rızasının söz konusu olamayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de suçun oluştuğu gözetilmeden hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve C. Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, 25.11.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.