 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1992/5805
K: 1992/6438
T: 21.10.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yaralama suçundan sanık Abdurrahman Aymelek hakkında Türk Ceza Yasasının 456/2,51/1,457/1,59,36. maddeleri uyarınca 1 yıl, 8 ay hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin ADANA 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1991/1170 esas, 1991/1439 karar sayılı ve 23.12.1991 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Abdurrahman Aymelek müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 28.9.1992 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 7.10.1992 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1 - İnsan vücudundaki bir parçanın (organ) sayılıp sayılmaması, salt tıbbi ve dolayısıyla bilirkişi tarafından çözülecek bilimsel (uzmanlık) bir sorundur. Buna karşılık bir uzvun kaybı tatili salt hukuki, zaafa uğraması ise yine salt tıbbi bir sorundur. Esasen TCY.nın 456/2. madde ve fıkrasında, yaralanan uzvun zaafından söz edilmiştir. Bir başka deyişle bütünüyle alınmış bir organın işlevlerini vücudun öbür organlarının yerine getirerek, bir organın kaybı nedeniyle tüm vücudun düştüğü zaaftan söz edilmemiş, yalnızca yaralanan organın zafaa uğrayıp uğramadığı gözetilmiştir.
Olayda yaralama sonucu katılan Cihangir Varlı'nın dalağı bütünüyle alınmış bulunmasına göre, dalağın Anatomi ve Fizyoloji açısından, yalnızca uzuv (organ) olup olmadığı hususunun Adli Tıptan sorulması, Tıp açısından dalak organ ise, eyleminin hukuk açısından uzuv kaybı niteliğinde olup olmadığını değerlendirmenin Ağır Ceza Mahkemesine ait ve bu değerlendirmenin tıbbi değil hukuki bir sorun bulunduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamlı hüküm kurulması,
2 - Kabule göre TCY.nın 29. maddesinde öngörülen sıra gözetilmeden aynı Yasanın 51/1. maddesinin 457/1. maddeden önce uygulanması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Abdurrahman Aymelek müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, 21.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.