 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1992/3799
K. 1992/4667
T. 24.6.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SARKINTILIK
HAKARET
SÖVME
ÖZET Mağdurenin C. Savcılığında ve duruşmadaki anlatımları da gözetilerek, sarkıntılık suçunu oluşturan davranışların neler olduklarının, yoklukta hakaret suçunda sayısal açıdan iletişim (ihtilat) öğesinin oluşup oluşmadığının, iletişim öğesi oluşmuşsa suçun belli bir olay yükleyerek hakaret (TCK.nun 480/1), ya da belli bir olay yüklemeden yalnızca sövme (TCK.nun 482/1) suçlarından hangisini oluşturacağının saptanması gerekirken eksik inceleme ve duruşmada sergilenen kanıtlara dayanmayan gerekçeyle hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 480/1, 482/1, 421/2)
Hakaret ve sarkıntılık suçlarından sanık Sabri hakkında, Türk Ceza Yasasının 480/1, 421/2, 72; 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 1.450.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (İhsaniye Aslîye Ceza Mahkemesi)nden verilen esas 1990/78, karar 1991/168 sayılı ve 23.12.1991 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi ~anık Sabri tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 25.5.1992 tarihli kısmen onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 1.6.1992 tarihinde Daire-ye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdan kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Mağdure Saliha'nın C. Savcılığında ve duruşmadaki anlatımları da gözetilerek, sarkıntılık suçunu oluşturan davranışların neler olduklarının, yoklukta hakaret suçunda sayısal açıdan iletişim (ihtilat) öğesinin oluşup oluşmadığının, iletişim öğesi oluşmuşsa suçun belli bir olay yükleyerek hakaret (TCY. nın 480/1) ya da belli olay yüklemeden yalnızca sövme (TCY.nın 482/1) suçlarından hangisini oluşturacağının saptanması gerekirken, eksik inceleme ve duruşmada sergilenen kanıtlara dayanmayan gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Sabri'nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERIN BOZULMASINA), 24.6.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.