 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1991/5855
K. 1991/6981
T. 13.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SARHOŞLUK SUÇU
SALDIRGAN SARHOŞLUK
ÖZET TCK.nun 571. maddesinde öngörülen sarhoşluk suçunun oluşabilmesi için, sarhoşluk eyleminin görünüşte değil, gerçek olması, kan ve alkol muayenesi gibi özel bir kanıta gerek olmaksızın herkes ce ve hemen anlaşılabilir derecede belirgin bulunması, bunun yanı sıra halkın rahatını bozabilecek ya da rezalet çıkartacak potansiyelde olması gerekir. Ortaya çıkan bu bağlı hareketin cezalandırılabilmesi için herkesin girebileceği yerde yapılması da zorunludur.
Aynı Yasanın 572. maddesindeki suçun oluşabilmesi de 571. maddesinde nitelikleri sayılan bu bağlı hareketin gerçeklemesine bağlanmış; sarhoşluğun etkisiyle değil, ancak bu durumda iken başkasına karşı suç işleme eylemi cezalandırılmıştır.
(765 s. TCK. m. 571, 572)
Yaralama ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanık Tercan hakkında, Türk Ceza Yasasının 456/2, 457/1, 51/1, 81/1, 572/1, 36, 74. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 2 ay hafif hapis, cezalarıyla hükümlülüğüne, suç aletinin zoralımına ilişkin, (Söke Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen Esas 1990-49, Karar 1990-484 sayılı ve 28.12.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Tercan müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 25.9.1991 tarihli onama isteyen tebliğ namesiyle 3.10.1991 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) Sanığa yükletilen mağduru bıçakla hayati tehlike geçirir biçimde yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık Tercan müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğ nameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜNONANMASINA,
2) Saldırgan sarhoşluk suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince:
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; T.C. Yasasının 571. maddesinde öngörülen sarhoşluk suçunun oluşabilmesi için sarhoşluk eyleminin görünüşte değil, gerçek olması, kan ve alkol muayenesi gibi, özel bir kanıta gerek olmaksızın herkes ce ve hemen anlaşılabilir derecede belirgin bulunması, bunun yanı sıra halkın rahatını bozabilecek ya da rezalet çıkaracak potansiyelde olması gerekir. Ortaya çıkan bu bağlı hareketin cezalandırılabilmesi için herkesin girebileceği yerde yapılması da zorunludur. Yasa koyucu, böylece sarhoşluk suçuyla konusu düzen ve barışı korumak; alkolizm ve sarhoşlukla ortaya çıkan suç işleme tehlikesini ve de insanın küçük düşmesini önlemek istemiştir. Aynı Yasanın 572. maddesindeki suçun oluşabilmesi de, 571. maddesinde nitelikleri sayılan bu bağlı hareketin gerçekleşmesine bağlanmış; sarhoşluğun etkisiyle değil, ancak bu durumda iken başkasına karşı suç işleme eylemi cezalandırılmıştır.
Yasa koyucunun alkol alan herkesi değil, belirtilen koşullarda suç işleyeni cezalandırdığı ve olayın şikayetinin sanığa sataşması sonucu oluştuğu gözetilerek; belirtilen suç öğelerinin bulunup bulunmadığı araştırılmak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Tercan müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğ namedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜNBOZULMASINA), 13.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.