 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1991/5742
K. 1991/6729
T. 12.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Sanığın tanıklığı ile diğer tanık anlatımları arasındaki çelişkinin, anılan davada ancak bir vicdani kanıyı oluşturabileceği ve yalancı tanıklık cürümü için kesin kanıt olamayacağı gözetilmeden beraati yerine hükümlülüğe karar verilmesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 286)
Yalan tanıklık suçundan sanık Satılmış hakkında Türk Ceza Yasasının 286. maddesi uyarınca 3 ay hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin (Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1990/1 44 esas, 1990/218 karar sayılı ve 4.12.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi, sanık Satılmış tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 20.9.1991 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 26.9.1991 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; sanık Satılmış'ın görevliye sövme davasındaki tanıklığı ile diğer tanık anlatımları arasındaki çelişkinin; anılan davada ancak bir vicdani kanıyı oluşturabileceği ve yalancı tanıklık cürümü için kesin kanıt olamayacağı gözetilmeden, beraati yerine hükümlülüğüne karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Satılmış'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün (BOZULMASINA), 12.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.