 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1991/3780
K. 1991/4348
T. 2.7.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
CEZANIN ERTELENMESİ
GEREKÇEDE ÇELİŞKİ
ÖZET Mahkemece, sanığın "geçmişteki hali ve ahlaki temayüllerine" göre cezasının ertelenmemesine karar verilmiştir.
On beş yaşından önce suç işleyen sanığın geçmişteki olumsuz durumunu yansıtan ve mahkemenin bu durumu gözleyip saptayan bir veriye dosyada rastlanılmamıştır. Kaldı ki, mahkemece sanığın duruşmada gözlenen kişiliği olumlu bulunmuş ve hakkında TCK.nun 59. maddesi uygulanmıştır. 3506 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle ahlaki eğilim ölçüsü bırakılmış ve "suç işleme hususundaki eğilim" ölçüsü benimsenmiştir. Yetkinin aşılması ve gerekçede çelişkiye düşülmesi yasaya aykırıdır.
(647 s. CİK m. 6)
Yaralama suçundan sanıklar Durmuş ile Ahmet hakkında, Türk Ceza Yasasının 456/3, 51/1, 55/3, 59; 2253 sayılı Kanunun 12/2. maddeleri uyarınca sanık Durmuşun 2 yıl 1 ay ağır hapis, sanık Ahmet'in 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 1990/25 Esas, 1990/49 Karar sayılı ve 4.12.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar Durmuş ile Ahmet müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 31.5.1991 tarihli onama isteyen tebliğ namesiyle 6.6.1991 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık Durmuşa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özlen değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Takdiri indirici nedenlerin varlığının benimsendiği cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık Durmuş müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğ nameye uygun olarak temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA.
2- Sanık Ahmet'le ilgili olarak kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; mahkemece, sanığın "geçmişteki hali ve ahlaki temayüllerine göre cezasının ertelenmemesine karar verilmiştir.
15 yaşından önce suç işleyen sanığın geçmişteki olumsuz durumunu yansıtan ve mahkemenin bu durumu gözleyip saptayan bir veriye dosyada rastlanılmamıştır. Kaldı ki, mahkemece sanığın duruşmada gözlenen kişiliği olumlu bulunmuş ve hakkında T.C. Yasasının 59. maddesi uygulanmıştır.
Bundan başka, ertelemede öznel (sübjektif) koşulların aranması ve kişilik değerlendirmesini tutarlı biçimde yapabilmesi amacıyla duruşma yargıcına normatif (değerlendirici) bir ölçü olarak verilen ve Yasa metninde öngörülen "ahlaki eğilim" deyişinin sanığın geleceğini etkileyecek ve onu küçültecek biçimde yargısal karara yansıtılması ve böylece yargılama yetkisinin aşılması da yerinde değildir. Üstelik 3506 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle "ahlaki eğilim" ölçüsü bırakılmış ve "suç işleme hususundaki eğilim" ölçüsü benimsenmiştir.
Belirtilen nedenlerle yetkinin aşılması ve gerekçede çelişkiye düşülmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Ahmet müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğ namedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜN BOZULMASINA), 2.7.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.