 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1990/5122
K: 1990/5007
T: 11.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Görev sırasında yetkiyi kötüye kullanma suçundan sanık Gürsel hakkında Türk Ceza Yasasının 491/3, 251, 522, 523/1. maddeleri uyarınca 6 ay 6 gün hapis cezasıyla hükümlülüğün ilişkin, Alanya Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1989/789 esas, 1990/51 karar sayılı ve 20.2.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Gürsel müdafil tarafından istenilmesi ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 21.9.1990 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 1.10.1990 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşmayı yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A... PTT. Müdürlüğü'nde görevli bulunan sanığa yükletilen eylemler, yurt dışından zarf içinde gönderilen iki mağdura ait zarfları açarak, bunlar içindeki iki mağdura ait paraları almaktan ibarettir.
İddianamede tarihi olay olarak tasvir edilen ve sergilenen her iki eylemin de varlığını benimseyen yerel mahkeme T.C. Yasasının 491/3, 251, 522, 523. maddelerine göre hüküm kurmuş ve iki eylemi, tek eylem olarak değerlendirmiştir.
Bu değerlendirme ve uygulama yerinde değildir.
Şöyleki :
1 - Oluşa göre;
a) Sanığın kendisine gelmeyen zarfı açmakla T.C. Yasasının 195. maddesine giren suçun, bir başka değişle, içindeki parayı almak amacıyla açtığı ve fakat parayı almaktan vazgeçtiği takdirde, eylemin gönüllü vazgeçme nedeniyle T.C. Yasasının 61/son madde ve fıkrası uyarınca aynı Yasanın 195. maddesindeki suçun; parayı almakla da ayrıca hırsızlık ve dolayısıyla araç ve amaç suçların aynı Yasanın 78. maddesine göre birlikte oluşacakları ve mağdurların süresi içinde yakınmadıkları gözetilerek T.C. Yasasının 195. maddesi uyarınca açılan davanın düşürülmesi gerekirken eylemlerin ve dolayısıyla suçun tek olarak kabulü,
b) T.C. Yasasının 491. maddesinde öngörülen cürümün yasa sistematiğinde kişilere karşı suç olduğu gözetilmeyerek, iki mağdura karşı işlenen eylemlerin objektif koşulları bulunduğu takdirde müteselsil suçu, bulunmadığı takdirde ayrı suçları oluşturacağının düşünülüp tartışılmaması,
2- Kabule göre, 233 sayılı Yasa düzeyindeki Kararnamenin 46/b madde ve bendi uyarınca PTT. Müdürlüğü'nde çalışan sanığın bu eylem nedeniyle ceza uygulamasında memur sayılamayacağı gözetilmeden hakkında T.C. Yasasının 251. maddesinin uygulanması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık Gürsel müdafilin ileri sürdüğü temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken C. Yargılama Yasasının 326. maddesinin gözönünde tutulmasına 11.10.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.