Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1990/3734
K: 1990/4792
T: 03.09.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Görevliye sıfat ve hizmetinden dolayı iftira suçundan sanık Mustafa hakkında Türk Ceza yasasının 285/1-son, 273,71. maddeleri uyarınca 7 ay hapis cezası ile hükümlülüğüne ilişkin (Sultandağı Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1989/67 esas, 1990/8 karar sayılı ve 25.1.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi Üst C. Savcısı ile sanık tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan Yargıtay C. Başsavcılığının 8.6.1990 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 14.6.1990 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü :
 
  KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
  Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede :
  A - Sanığa yükletilen eylemler iddianame kapsamına göre gardiyanlık görevini yürütürken görevlilerden Mustafa'nın imzasını taklit ederek ve de tüm hükümlüler adına diyerek düzenlediği dilekçelerle  mektuplarla cezaevinde gardiyanlarca kadın hükümlülerin ırzına geçildiğini tehdit ve esrar kullanma suçlarını işlendiğini bildirmekten ibarettir.
  B - Sanığa yükletilen eylemlerle ulaşılan vicdani kanıyı haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı bütün kanıtlar ve elde edilen mektupların sanığın eli ürünü olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumunun düşüncesiyle aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği sözleri değiştirilmeksizin tartışıldığı vicdani kanının tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandığı görülmüştür.
  C - Mahkeme, sanığın aynı mektuplarla dilekçelerle üç ayrı görevliye suç yüklediği ve bunları kovuşturma yapabilecek bir makama gönderdiği için eylemlerinin üç ayrı iftira cürmünü oluşturduğu sonucuna varmış ve bu biçimde hüküm kurmuştur.
  Yerel mahkemenin hükmü ele alındığında eyleme ilişkin sorunları irdeleyen gerekçesi tutarlı ise de, eylemleri nitelendirmede ve hukuki teşhiste ulaştığı sonuç yerinde değildir. Şöyle ki;
  1 - Görevlilerden Mustafa'nın imzasını taklit ederek yazdığı dilekçe mektup kovuşturmayı gerektirecek ve dolayısıyla hukuki sonuç doğuracak bir belgedir. Sanık bu belgeyi düzenlemek ve kullanmak suretiyle hem özel belgede maddi sahtecilik ve hem de dilekçe içeriğindeki suçlamalara göre iftira cürmünü işlemiştir. Her iki cürümde sahte belgenin kullanımı anında oluştuğuna aynı eylemle T.C. Yasasının 285/1 ve 345. maddeleri birlikte çiğnendiğine göre anılan yasanın 79. maddesi uyarınca sanığın daha ağır cezayı gerektiren özel belgede sahtecilik cürmünden cezalandırılması zorunludur.
  2 - Sanık hükme dayanak yapılan hükümlüler adına diyerek düzenlenen ikinci mektubunda ise, sahtecilik sözkonusu olmamakla birlikte üç mağdura kovuşturmayı gerektirecek suçlar yüklemektedir.
  T.C. yasasının iftira cürmünü düzenleyen 285. maddesi "Adliye aleyhine cürümler" başlığında yer almaktadır. Bu sistematikten anlaşılacağı üzere iftira cürmü yasaca toplumsal ve kamusal bir değer olan adliyenin daha somut bir anlatımla yargının cezai kovuşturmasının düzgün işlemesini önleyen bir eylem olarak değerlendirilmiştir. Ancak iftiranın kişilerin  onurunu da çiğneyen bir cürüm olduğu açıktır. Yasakoyucunun suçu adliye aleyhine cürümler arasında düzenlemesi bu sonucu etkilemez; Yalnızca suçun adliyeye karşı bir cürüm olmakla niteliğine ağırlık verdiğini gösterir. Nitekim, Fransa Ceza yasası gibi kimi yasalar anılan cürmü kişilere karşı suç başlığı altında düzenleyerek kişilerin onurunu da ön planda tutmuşlardır.
  Bu durum karşısında iftiranın hem adliyeye ve hem de kişilere karşı bir cürüm olduğu dolayısıyla çok (iki) hukuki konulu bir suç bulunduğu T.C. Yasası sistematiğinde toplumsal bir değer olan yargıya karşı işlenen suç niteliğine ve hukuki konusuna kişilere karşı suç niteliğine oranla daha çok ağırlık verildiği gözetilerek ve fakat kişilere karşı suç olma niteliği daha çok ağırlık verildiği gözetilerek ve fakat kişilere karşı suç olma niteliği de savsaklanmayarak aynı mektupla dilekçeyle birden çok kişiye suç yüklemenin zaman birliği yanı biçimdeki eylemlerin tekrarı ve benzeri gibi öğeler de gözönüne alınmak suretiyle ortada aynı suç işlemi kararıyla gerçekleştirilen nesnel ve öznel koşulları T.C. yasasanın 80. maddesinde görülen müteselsil suç olup olmadığı tartışılmak gerekir. Yukarıda sergilenen olgular hiç gözönünde tutulmadan salt kişilerin ayrı olmasından sözedilerek ve yetersiz gerekçeyle T.C yasasının 71. maddesine göre hüküm kurulması yerinde değildir.
 
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın üst C. savcısının temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, 3.9.1990 Tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini