Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2005/7582
K: 2005/9111
T: 27.9.2005
  • ECRİMİSİL
  • CEBRİ İCRA YOLUYLA SATIŞ

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti: İİK.nun 134. maddesine göre, icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, ihale anında o gayrimenkulun mülkiyetini iktisap eder. ihale ile mülkiyeti kazanan alıcı, kural olarak taşınmazın nefi ve hasarını da üstlenmiş olur. Bu durumda alıcı malik sıfatı ile taşınmazı işgal eden şahsın tahliyesini isteyebileceği gibi, fuzuli şagil aleyhine ecrimisil istemiyle dava da açabilir. Açılacak bu davada ecrimisil, borçluya gönderilecek ihtarın tebliğinden 15 gün sonra istenebilir.
İhalenin feshinin istenmiş olması halinde ise, bu konudaki dava sonuçlanıp kesinleşinceye kadar, ihale yoluyla satılan taşınmaz icra dairesi tarafından muhafaza ve idare edilir.
(2004 s. İİK. m. 134, 135)
(818 s. BK. m. 183)
Dava dilekçesinde 1.200.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflar birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, cebri icra yoluyla açık artırmadan ihale suretiyle satın alınan taşınmazın (daire) haksız olarak işgali nedeniyle davalı (borçludan) ecrimisil istenilmiş; mahkemece, ihale suretiyle satın alma tarihinden itibaren 15 gün süreli ihtar tebliğ edilerek fuzuli şagilin tahliyesinin istenmediği icra marifetiyle de bu yönde bir talep gerçekleşmediği, davacının gönderdiği ihtara dayanılarak da ecrimisil istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 134. maddesinde, icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcının ihale anında o gayrimenkulun mülkiyetini iktisap edeceğini belirtmiş olup, yerleşik yargı uygulaması da aynı yöndedir (Bkz. 24.6.1953 gün, 14/6 sayılı YİBK).
Böylece, ihale ile mülkiyeti kazanan alıcı, kural olarak taşınmazın nefi ve hasarını da üstenmiş olur (BK. md. 183). Bu durumda alıcı malik sıfatı ile taşınmazı işgal eden şahsın tahliyesini (İİK. md. 135/2 kapsamında) isteyebileceği gibi, fuzuli şagil aleyhine ecrimisil istemiyle dava da açabilir. Ancak açılacak bu davada ecrimisil, borçluya gönderilecek ihtarın tebliğinden 15 gün sonrası için istenebilecektir (Aynı mahiyette Bkz. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 28.9.99 gün, 9762 E. 9915 sayılı kararı).
Ancak, ihalenin feshi istenilmiş ise, bu konudaki dava sonuçlanıp ihale kesinleşinceye kadar, satılan taşınmaz icra dairesi tarafından muhafaza ve idare edilir (İİK. md. 134/1).
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davalının borcu nedeniyle davakonusu taşınmaz cebri icrada ihale yoluyla 26.9.2003 tarihinde davacıya satılmış ve bedeli 6.10.2003'te ödenmiştir. Ayrıca davacı 7.11.2003 tarihli; ecrimisil istemli ihtarnameyi 11.11.2003 tarihi itibariyle davalıya tebliğ etmiştir. Bu arada ihalenin feshi istemiyle 3.10.2003 tarihinde dava açılmıştır.
Bu durumda ecrimisil istemiyle açılan işbu davanın ihalenin feshi davasıyla HUMK. md. 45 kapsamında bağlantılı olduğu, ihalenin feshi hakkında verilecek kararın bu dava sonucunu mutlak etkileyeceği dikkate alınarak, ihalenin feshi davasının bekletici sorun olarak kabulü yönünde işlem yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, icra dairesinin muhafaza ve idare yetkisinin bulunması, ihaleyle malik olan şahsın ecrimisil hakkının doğmasına engel olarak kabul edilemez. Aksi takdirde icra dairesinin ihmal ya da kusuru sonucu ihtar tebliğ edilmeyen hallerde kötüniyetli şagilin haksız zenginleşmesine yol açılmış olur. Davada, ihaleyle malik olan şahıs 11.11.2003 tarihinde ecrimisil istemli ihtarı karşı tarafa tebliğ ettirdiğine göre bu tarihten 15 gün sonrasından başlamak üzere ecrimisil hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.9.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini