 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2004/9663
K: 2004/8811
T: 13.9.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde 220.000.000 lira alacağın, reeskont faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin hamili bulunduğu kredi kartını çalanların ( dava dışı üçüncü kişilerin ) davalı işyerinden yaptıkları alış-verişlerin karşılığı olan parayı kartı aldığı bankaya ödemek zorunda kaldığını bildirip gerekli özeni göstermeden çalıntı kredi kartının haksız olarak kullanılmasına neden olan ve böylece dava konusu zararın doğmasına ortak kusuru ile dahil bulunan davalıdan dava dışı bankaya ödemek zorunda kaldığı mal bedeli olan 220.000.000 liranın reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, davacının dava dışı bankaya olayı gece ihbar edip, olaya kendi ihmal ve kusurlu davranışları ile sebep olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının kredi kartının meçhul kişiler tarafından çalınmasının ardından, davalı işyerinden alışveriş yapılarak bu kredi kartının kullanıldığı, 17.9.2002 tarihinde kredi kartını kaybeden davacının 23.9.2002 tarihinde saat 22:57'de kredi kartının kullanıma kapatılması için bankaya müracaat ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
1-DAVACI KART HAMİLİNİN SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN
Kredi kartının kayıp veya çalınma gibi rıza dışı bir nedenle elinden çıkaran kart hamili, üyelik sözleşmesine göre kartı çıkaran kuruma derhal ve yazılı olarak kayıp bildiriminde bulunmak zorundadır. Bu bildirimin hiç yapılmaması veya geciktirilerek yapılması halinde, kart hamili kendi kusurlu bir davranışı ile hukuka aykırı kullanımına yol açmış olacağından söz konusu kartla yapılan alış-veriş bedellerini kuruma ödemekle yükümlüdür. Nitekim davacı da söz konusu ödemeyi yapmış bulunmaktadır.
2- DAVACI ÜYE İŞYERİNİN SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN
Kredi kartı, üzerinde adı ve soyadı yazılı kişi tarafından kullanılabilir. Başka bir kişi tarafından ibraz edilen kredi kartını üye işyeri kabul etmemek zorundadır. Bu yüzden, kartı ibraz eden kişinin yetkili hamil olup olmadığının tespiti gerekir. Üye işyeri görevlisi bu amaçla kredi kartı üzerinde yer alan imza ile, müşterinin harcama belgesine attığı imzayı karşılaştırarak benzerlik bulunmaması halinde müşterinin kartla ödeme talebini reddetmelidir. Kart üzerindeki imza ile, harcama belgesine atılan imzanın birbirine uygunluğu değerlendirilirken üye işyeri görevlisinden beklenen özen BK.m. 390'a göre yerine getirilmesi gereken özendir. Bu yüzden çıplak gözle yapılan incelemeye rağmen müşterinin yetkili hamil olmadığının saptanamaması halinde üye işyerini sorumlu tutmak mümkün değildir. Bundan ayrı olarak şüphe halinde müşteriden kimlik belgesi dahi istenebilmelidir. Özet olarak denebilir ki, kural olarak üye işyeri kart veya ağır ihmal ile kart hamiline verdiği zarardan sorumludur.
Mahkemece bu ilke ve esaslar çerçevesinde olay tamamen aydınlatılıp, davacı ve davalının karşılıklı kusurları mukayese edilip, zarar faili ile zarar görenin ( zararın meydana gelmesine neden olan davranışları ) karşılaştırılıp sorumluluklarının kusurları ile orantılı olarak aralarında paylaştırılmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.