 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2003/648
K: 2003/696
T: 30.1.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MÜDAHALENİN MENİ
- ECRİMİSİL
- ELBİRLİĞİ (İŞTİRAK) HALİNDEKİ
- MÜLKİYETTE DAVA ARKADAŞLIĞI
İçtihat Özeti: İştirak halindeki mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı niteliğinde olduğundan ötürü bu cihet resen gözetilip davanın belirtilen nedenlerle reddi gerekir.
(4721 s. MK. m. 702/1-2)
(YİBK., 11.10.1982 tarih ve 3/2 s.)
Dava dilekçesinde 2.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili ve müdahalenin men'i istenilmiştir. Mahkemece davanın müdahalenin men'i ve ecrimisilin aynen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; dava dışı diğer mirasçılarla veraseten iştirak halinde malik olunan 1739 parsel nolu tarladan son (5) yıl içinde ecrimisil talep edilmiş, davalı savumasında davacının veraseten iştirak halinde malik bulunmasına göre tek başına dava açamıyacağım beyan etmiş, mahkemece bilirkişi raporu gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyasında bulunan tapu kaydına göre davacının payına ilişkin olarak ecrimisil istediği davaya konu taşınmazın, davacı ve dava dışı diğer mirasçılar arasında iştirak halindeki mülkiyet esasına tabi bulunduğu ve davalının ise iştirakçilerden olmadığı belli ve de çekişmesizdir.
Bu şekildeki ortak taşınmazın ortaklarından birisi veya birkaçı (tamamınca değil) tarafından kendi payları sözkonusu edilmeksizin tümüne ilişkin olarak iştirakçi olmayan kişi veya kişiler aleyhine böyle bir dava açılması halinde; her ne kadar 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı YlBK'na göre, dava dışı ortakların muvafakatinin alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle davanın görülmesi mümkün ise de, bu davada olduğu gibi davacı ortağın kendi payına ilişkin biçimde ecrimisil istemesi hukuken olanaksız bulunduğundan (ve anılan Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı da uygulanamıyacağından) davanın dinlenemezliği yönünden reddi gerekir.
O halde; iştirak halindeki mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu kuralı ve dolayısıyla davanın açılmasındaki ittifak koşulu, dava şartı niteliğinde olduğundan ötürü bu cihet resen (kendiliğinden) gözetilip (ki, davalı tarafça da bu husus savunma olarak ileri sürülmüştür) davanın belirtilen nedenle reddine karar verilmesi icabederken, aksine düşünelerle esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.1.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.