 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2003/386
K: 2003/6
T: 20.01.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde kira parasının 8.11.2001 gününden başlayarak aylık 3.500.000.000 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetıne gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 8.11.2001 tarihinde başlayan dönem kira parasının tesbiti isteniimiştir.
Mahkemece, davalı (kiracının) kendiliğinden hak ve nesafetin üzerinde artış ile ödeme yaptığından ötürü davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde dava konusu taşınmazın niteliği gösterilmeden "Dikmen Vadisi" çay bahçesi ve kafetarya olarak belirtilmiş, alınan bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazın musakkaf sayılan yerlerden olup olmadığı açıklanmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.9.1994 gün ve 199413-174-336 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, olayda borçlar Kanununun mu yoksa 6570 sayılı yasanın mı uygulanacağı yönünden onem taşımaktadır.
Kira parası, Borçlar Kanununun 248.maddesinde yer alan, kira akdinin esaslı unsurlarındandır. Kiralanan taşınmazın niteliği itibariyle 6570 sayılı yasanın uygulama
alanı içinde bulunması durumunda asılolan kira süresinin sonunda da kira akdinin
devam etmesidir. Ancak kira parasına ilişkin olarak tarafların ihtilafa düşmeleri
halınde sözleşmede doğan boşluk 18.11.1964 gün 2/4 sayılı Yargıtay İçtıhadı
Birleştirme kararı uyarınca hakim tarafından doldurulur. Borçlar Kanununa tabi olan
yerlerde ise, akit kuralolarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona erer ve
mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda
kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağı yoktur.
Kabule, göre de, taraftar arasında kira parasının miktarına ilişkin olarak bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira parasının tesbiti istenildiğine göre; davalı taraf artırılması istenilen veya karar verilecek miktarı ödemeye başlasa bile dava red edilmeyip bu miktar (davalı kiracının ödediği miktar) hüküm altına alınarak bir tesbit kararı verilmelidir.
O halde mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınmalı ya da, gerekli görülür ise yeniden keşif yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın musakkaf sayılan yerlerden olup olmadığı baskın niteliğine göre belirlenmeli, musakkaf sayılan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde mahkemece kira parasının tesibitine karar verilmeli, musakkaf sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde ise, dava değeri gözetilerek davaya Asliye Hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.