 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2003/1887
K: 2003/1660
T: 24.2.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.4,364,365
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadakı bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR : Davada, Üniversitede ( Açık Öğretim Fakültesinde ) okuduğundan bahisle davalı babadan yardım nafakası istenilmiş, mahkemece, "Ergin olan ve çalışabilecek durumda bulunan çocuk için nafakaya karar verilemez; kaldı ki davacı tarafından nafaka yardımı olmadığı takdirde kötü duruma düşeceği ve geleceğinin sarsılacağı hususları da ispat edilmiş değildir. Bu nedenlerle davacının yaşı, öğrenim gördüğü okul itibariyle çalışıp kazanabilecek durumda bulunduğu anlaşıldığından davanın reddi gerekir gerekçesiyle" davanın reddine karar verılmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 364. maddesine göre "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656 E.- 688 K. sayılı ilamında da: "... yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür ( eğitim ) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların" yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Somut olayda; Davacının Anadolu Üniversitesi İktisad Fakültesi Maliye ( Açık Öğretim ) bölümünde öğrenci olduğu mevcut belgelerden anlaşılmaktadır. Çocuğun Yaygın ( açık ) veya Özgün öğretimde öğrenci olması yardım nafakası istemesine engel hal değildir.
Davacının iş bulduğu ve işle öğrenimi bir arada yürütebileceği de kanıtlanmamıştır. Her ne kadar davacı reşit ve sağlıklı olması nedeniyle çalışabilir konumda ise de, davanın açıldığı tarih itibariyle işsiz olduğu sabittir. Günün ekonomik koşulları dikkate alındığında da davacının iş bulma imkanı oldukça güçtür. Ayrıca, okuduğu okulu süresinde bitirebilmesi için eğitim dışında bir işle uğraşmaması da gereklidir. Mevcut şartları gereği davacı çocuğun "yoksulluk içınde" bulunduğunun kabulü zorunludur.
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 24.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.