 |
T.C
YARGITAY
ÜCÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
E: 2003/14030
K: 2003/13811
T: 01.12.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KİRA BEDELİNİN BELİRLENMESİ
- PASİF HUSUMET EHLİYETİ
- KİRACININ TEMERRÜDÜ
ÖZETİ: Kiracının ölümü halinde mirasçıları fesih haklarını kullanmadıkça ölenin borcundan zincirleme sorumludurlar ve kiralayan, mirasçılardan hepsine, bir kaçına veya birine karşı kira tesbit davası açabilir.
Kiracının temerrütten ve dolayısıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, kiralananı boşaltması yeterli olmayıp (anahtarları ile birlikte) davacı kiralayana usulünce teslim etmesi gerekir.
4721 s. MK/599,641
6570 s. GKHK/13
Dava dilekçesinde kira parasının 01.01.2002 gününden başlayarak aylık 63.787.500 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada 01.01.2002 tarihinden itibaren aylık kiranın 63.787.500 lira olarak saptanması istenilmiş olup, mahkemece, "taraf beyanlarına göre olayda 6570 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin uygulama yeri bulunmadığından mirasçılar aleyhine kira tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine" karar verilmiş olup, hükmü davacı (Vakıflar İdaresi) temyiz etmektedir.
Kiracının ölümü halinde mirasçıları fesih haklarını kullanmadıkça sözleşmenin Borçlar Kanunu'nun 265. maddesi uyarınca devam edeceği açıktır. Nitekim sözü edilen madde aynen "kiracının vefatı halinde gerek mirasçıları gerek kiralayan bir sene veya daha uzun kiralarda kanuni mehillere riayet şartı ile en yakın vakit için tazminat vermeksizin aktin feshini ihbar edebilirler" kuralını koymuştur.
Yine 6570 sayılı Yasa'nın 13. maddesi de "kira mukavelesinin ve Borçlar Kanunu'nun bu kanuna mugayir olmayan vecibelerini kiracılar veya ortakları ile san'at, meslek ve ihtisasları dolayısı ile aynı meslek veya sanatı idame ettirecek olan mirasçıları ve meskenlerde ölen kiracı ile birlikte ikamet edenler tarafından tamamen riayet edildiği müddetçe bu kanunun yürürlükten kaldırılmasından 3 ay sonraya kadar aleyhlerine tahliye davası açılamaz" şeklindeki kuralı dikkate alındığında sözleşmenin devam edeceği anlaşılır.
Kiracının ölümü halinde MK. 599. maddesi işlemeye başlayacağında^ ve yine aynı Yasa'nın 641. maddesine göre mirasçılar ölenin borcundan zincirleme sorumlu olduklarından kiralayan, mirasçılardan hepsine, bir kaçına veya birine karşı kira tesbit davası açabilir.
Bu anlatılanlar ışığında mahkemece yapılacak iş; 6570 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre ölen kiracı ile birlikte oturan miraçısının olup olmadığı ve halen bu akdi ilişkinin devam edip etmediğinin yerinde yapılacak keşif ve tanık beyanları ile tesbit etmekten ibarettir.
Ayrıca davalı kiracının temerrütten ve dolayısıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, kiralananın boşaltması yeterli olmayıp (anahtarları ile birlikte) davacı kiralayana usulünce teslim edilmesi gerekir.
Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile somuca gidilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlan bu nedenlerle yerinde olduğumdan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|