 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2003/1317
K: 2003/1127
T: 06.02.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde Ankara 16.icra Müdürlüğünün 2001/14966 sayılı dosyasında 344.000.000 lira borçlu olmadığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY K ARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalıdan kapıdan satış suretiyle taksitle çeyiz eşyası satın alarak bedel karşılığında senet verdiğini, ancak senet bedelini ödediği halde, davalının senedi takibe koyduğunu, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı, senet taksitleri süresinde ödenmediği için senedi takibe koyduğunu beyan
ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 25.3.2001 tarihli sözleşme ile davalının davacıya
taksitle çeyiz eşyası sattığı, borç için senet düzenlendiği tartışmasızdır.
Bu sözleşme ile yapılan sa:tış, davacı ve davalının kabul şekli ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalan ve aynı Kanunun 6. maddesinde belirtilen kapıdan taksitle satıştır.
4077 sayılı kanunun 23. maddesine göre "Bu kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılır. Tüketici Mahkemelerinin yargı çevresi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Tüketici Mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütıeri ve Bakanlıkça açılacak davalar, her türlü resim ve haçtan muaftır. Tüketici Mahkemelerinde görülecek davalar, HUMK.nun 7. babı, 4. faslı hükümlerine göre yürütülür..." hükmünü amirdir.
Yukarıda sözü edilen yasanın, geçici 1. maddesi hükmüne göre "Tüketici Mahkemeleri kuruluncaya kadar bu mahkemelerde görülmesi gereken davalara bakacak mahkemeleri Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler. Bu sonuç dairesinde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 22.6.1995 gün ve 437 sayılı kararı uyarınca "Tüketici Mahkemeleri kuruluncaya kadar, bu mahkemelerde görülmesi gereken davalara Ticaret Mahkemeleri bulunan yerlerde Ticaret Mahkemelerinin, bulunmayan yerlerde ise, üç veya daha fazla Asliye Hukuk Mahkemesi varsa, 3 nolu Asliye Hukuk Mahkemesinin, üçten az ise, bir numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerekir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği cihetle, mahkemece öncelikle görev konusunun dikkate alınması ve dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazıl tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerir mahal olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz E 6.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.