 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2002/3483
K: 2002/4467
T: 29.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.4, 364
743/m.315
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :
KARAR : Davacı dilekçesi ile; mahkemenin 26.4.2000 tarih ve 1999/248 esas, 2000/155 karar sayılı ilamı ile kendisi için aylık 100.000.000 lira, müşterek çocukları Mustafa ve Cemal içinde ( her biri için )75.000.000 lira tedbir nafakasına hükmedildiğini, bu güne kadar 18 aya yakın süre geçtiğini, enflasyon ve hayat pahalılığı nedeni ile geçim zorluğu çektiğini iddia ederek, aylık nafakasının kendisi için 250.000.000 liraya, çocukları için de ( her biri için )125.000.000 liraya çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile aylık nafakanın 8.2.2001 tarihinden geçerli olmak üzere toplam 500.000.000 liraya çıkartılmasına, takdir olunan bu nafakanın her ayın 15'i ile 20'si arasında davalı Mehmet K.'den alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Çocuklardan Mustafa; 21.5.1983 doğumlu olup, 21.5.2001 tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Bu nedenle de davayı bu tarihten sonra kendisi takip etmiştir. Davacının reşit olduğu tarihten itibaren nafaka talebi T.M.K.nun 364.maddesine ( değiştirilen MK.nun 315.maddesine )dayanan yardım nafakası mahiyetindedir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulmuş olması,
2- Talep olmadığı halde, "takdir olunan bu nafakanın her ayın 15'i ile 20'si arasında davalı Mehmet K.'den alınarak davacılara ödenmesi" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre hükmedilen nafaka miktarları çoktur. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.