 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2002/2419
K: 2002/2826
T: 25.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
743/m.908
Dava dilekçesinde 462.850.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :
KARAR : Davacı idare ( Vakıflar )vekili, dava dilekçesi ile; idareye ait taşınmazı haksız olarak işgal eden davalıdan, 1.1.1997-11.1.1999 tarihleri arasında tahakkuk eden 462.850.000 liranın işgalin başlangıç tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; önceki döneme ilişkin davada ( men'i müdahale ve ecrimisil )kesinleşen miktar ve bu miktara %65 ile sınırlı T.E.F.Endeksi uygulamak suretiyle ecrimisil bedeli belirleyen bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.E.F.Endeksini, %65 ile sınırlayan yargısal ilke; 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun amacına uygun olarak, sosyal ve ekonomik olgular gözetilerek kiracılar lehine uygulanan bir kuraldır. Aynı amaçla 4531 sayılı Yasa da kira paralarındaki artışı %25 oranı ile sınırlamıştır. Olayımızda ise, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmamaktadır. Davalı kötüniyetli şagil olduğuna göre; 743 sayılı Medeni Kanunun 908.maddesine uygun olarak araştırma yapılmak ve uygulamaya elverişli emsal bulunmadığı takdirde, önceki dönem kesinleşen aylık ecrimisil bedeline T.E.F.Endeksinin tamamı yansıtılmak suretiyle istem tarihlerini kapsayan ecrimisil miktarı hesaplanmalı, talepde gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, belirtilen biçimde araştırma ve inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşük ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan; hükmedilen ecrimisil bedeli dönemlere ilişkin olup, her dönem sonu ( tahakkuk tarihi )itibariyle faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.