 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E : 2002/196
K : 2002/836
T : 28.01.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde 383.033.000 lira ecrimisil alacağı için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davada, ecrimisil alacağının tahsili için yapılan icra takibine, borçlu davalının vaki itirazının iptali ile, icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir.
Mahkemece, davalının Ankara 12.icra Müdürlüğünün 1999/7281 sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline ve takibin aynen devamına, inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil tazminatının sınırı enaz kira, ençok da tam gelir yoksunluğudur. Tazminatın amacı elatma olmasaydı malikin malvarlığı ne durumda olacak idi ise o durumun sağlanmasıdır.
İşgal zararı gelir getirebilecek bir yerin işgali nedeniyle malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden malvarlığındaki artışa engel olmaktır.
Dava konusu taşınmazın (tarlanın) başında keşif yapılıp; taşınmazın özellikleri nazara alınarak getirebileceği ecrimisil bedeli bilirkişi aracılığıyla tespit olunmadan, dosya üzerinden bilirkişi raporu alınarak ecrimisil tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; taşınmazın bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak, dava konusu taşınmaz üzerinde keşif icrasıyla; uzman bilirkişi aracılığıyla, taşınmazın özellikleri (sulu-susuz, verimlilik vs) gözetilerek, ecrimisil bedelini hesaplattırmak ve bundan sonra belirlenen miktara göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.