 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E : 2002/14112
K : 2002/14041
T : 26.12.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ECRİMİSİL DA YALARINDA FAİZ
- ECRİMİSİLİN HESABI
- BİLİRKİŞİ SAYISI
(1086 s. HUMK/275,276 4721 s. MK/995)
Davanın niteliği ve idarece yaptırılan tespitte üç kişinin bilirkişi olarak dinlenmiş olması dikkate alınarak üç kişilik heyet ile keşif yapılması gerekir.
Dava dilekçesinde tazminat ve ecrimisil olarak toplam 17.759.600.000 liranın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 10.767.133.936 liranın tahsiline dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tararından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar Vek. Av.G. Ş. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı Vek. Av.İ. İ. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sona işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün bağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde davalı Bakanlıkça prefabrike ev yapılarak geçici olarak işgal edilen taşınmazlar için takdir edilen kullanım bedeli ile ağaç bedelinin arttırılarak aradaki farkın tahsili istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
Dava konusu 834, 835 ve 841 parsellerin geçici konut yapımı için idarece el konukluğu hususu çekişme konusu değildir.
1-Taşınmazlara el konulmadan önce İdarece yaptırılan tespitte, 835 numaralı parselin 'tarla' niteliğinde olduğu belirtildiği halde, davacı tarafından bu parselde kiraz ağaçlarının bulunduğu iddia edilmiş dinlenen tanıklar davacıyı doğrulamış ve mahkemece de ağaç bedeline de hükmedilmiştir.
Davacının dava konusu 835 numaralı parseli 29.11.1999 tarihinde iktisap ettiği, idarenin ise bu tarihten önce taşınmaza el koyarak prefabrike ev yaptığı dolayısı ile davacının bu taşınmazı olduğu gibi iktisap ettiği dikkate alınmadan, mülkiyet hakkı kazanılmadan önce taşınmaz üzerinde var olduğu iddia edilen ağaç bedeline hükmedilmesi;
2- 834 ve 841 numaralı parsellerle ilgili olarak idarenin yaptırmış olduğu tespit raporunda bu parsellerde bulunan ağaç sayısı ile, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporundaki ağaç sayısı farklı olduğu halde bu farklılığın nedenleri üzerinde durulmadan,- gerekli görülür ise, idarece yaptırılan tespitte raporu düzenleyen bilirkişiler dinlenerek - ve iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesine çalışılmadan karar verilmiş olması;
3- Mahkemece taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların bedeline hükme-dildiği halde, ecrimisil hesabının ağaçlar dikkate alınmadan yapılması gerekirken, aksi yönde hazırlanan rapora göre hüküm kurulmuş olması;
4- Haksız fiillerde olay tarihinden itibaren faize hükmedilebilirse de, haksız fiil benzeri olan ecrimisil davalarında tahsiline karar verilen alacağa her lahakkuk dönemi sonundan itibaren faiz yürütülebilir. Mahkemece hüküm allına alınan ecrimisil alacağına da el koyma tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması;
5- Ecrimisil davalarında dava tarihine kadar olan süre için talepte bulunulabilir. Bu nedenle mahkemece taşınmaza el koyma gününden dava tarihine kadar olan süre için hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden sonrası için de alacağın tahsiline karar verilmiş olması;
6- Davanın niteliği ve idarece yaptırılan tespitte üç kişinin bilirkişi olarak dinlenmiş olması dikkate alındığında mahkemece de üç kişilik heyet ile keşif yapılması gerekirken, tek bilirkişinin düzenlemiş olduğu rapora göre hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı seli i ide hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için Yargıtay'daki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 250.000.000 lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.