 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E : 2001/9196
K : 2001/9790
T : 6.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MÜDDEABİHİN ISLAH SURETİYLE ARTIRILMASI
ÖZET: Anayasaya uygun yorum gereği davacının dava devam ederken müddeabihin ıslah suretiyle artırılmasını isteyebileceğini, zira davalının en az giderle ve hızlı biçimde sonuçlandırılmasını sağlamak amacıyla kişileri ikinci bir dava (ek dava) açmaya zorlamamak ve hak arama özgürlüğünü sınırlandırmamak gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 83)
Dava dilekçesinde 3.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, dava dilekçesinde (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) 3.000.000.000 lira ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile 3.000.000.000 lira ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu döneni için 3.-292.000.000 lira ecrimisil miktarı belirlenmiştir. Davacı vekili, duruşmada verdiği ıslah dilekçesi ile (dava dilekçesinde belirttiği miktarın dışında kalan) 292.000.000 liranın da tahsilini talep etmiş, ancak mahkemece bu konuda bir karar verilmemiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
HUMK.nun 83. maddesine göre; ıslah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesidir.
Islah, bir tarafın (mahkemeye karşı) tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılır. Islahın tamamlanması ise karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı değildir.
Davada, davacı vekili müddeabihi artırmak suretiyle ıslah talebinde bulunmuştur.
HUMK.nun 87/son maddesinde yer alan "müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez" hükmü Anayasa Mahkemesinin 20.7.1999 tarih 1999/1-33 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 4.11.2000 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Davacı vekili ise 18.5.2001 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunmuştur.
Bu durum karşısında davacının, dava devam ederken müddeabihin ıslah suretiyle artırılmasını isteyebileceğinin kabulü gerekmektedir. Zira davaların en az giderle ve hızlı biçimde sonuçlandırılmasını sağlamak amacıyla kişileri ikinci bir dava (ek dava) açmaya zorlamamak ve hak arama özgürlüğünü sınırlandırmamak için ıslah yolu ile müddeabihin artırılmasına olanak tanımak Anayasa'ya uygun yorumun bir gereğidir.
O halde.mahkemece yapılacak iş; (davacıya ıslah dilekçesinin harcını tamamlaması için süre verdikten sonra) ıslah talebi hakkında karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.11.2001 gününden oybirliğiyle karar verildi.