 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2001/9057
K: 2001/9491
T: 23.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GENEL YERALTI SULARI
- KADİM KULLANMA HAKKI
ÖZET: Kadim ve öncelikli haklar ihlal edilmemek koşuluyla genel sulardan herkes ihtiyacı oranında faydalanma hakkına sahiptir.
Suyun debisi ve ihtiyaç durumu saptanarak ihtiyaç fazlası su bulması halinde yararlanma biçimine ilişkin olarak su rejiminin düzenlenmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 679)
Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin meni istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle Kanuni gerektirici. nedenlere göre davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafından temyiz itirazlarına gelince:
Davacı, yaklaşık 20 yıldır borularla evine aldığı suya davalı tarafın muaraza yaratması nedeniyle vaki müdahalenin menini istemiş, mahkemece, davalıların sözkonusu suyu kesmedikleri (fiili müdahalelerin bulunmadığı) gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
Dava konusu suyun "obuz" tabir edilen ve tapusuz taşınmazların sınırını oluşturan yerden çıktığı böylece genel nitelikte yeraltı suyu olduğu sabittir.
Kural olarak genel sulardan herkes kadim ve öncelik haklarını ihlal etmemek koşuluyla faydalı ihtiyacı, oranında yararlanabilir. Sudaki bu kullanım hakkının korunması istemiyle dava açılabilmesi için fiilen el atılması zorunlu olmayıp muaraza yaratılması da yeterlidir.
Somut olayda her ne kadar eylemli olarak dava konusu suya elatılmamış ise de toplanan tüm deliller ve davalı Mustafa'nın beyanlarından taraflar arasında bu konuda muaraza bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Dolayısı ile uyuşmazlığın mahkemece çözümlenmesi gerekir. Buna göre:
a) Davalı idarenin dava konusu suya vaki müdahale ve muarazasının bulunmadığı gerekçesi ile işbu davalı açısından davanın reddine dair verilen kararın ONANMASINA,
b) Diğer davalı yönünden ise; dosyadaki raporlar hüküm kurmaya yeterli bulunmadığından ötürü; suların en az olduğu mevsimde jeoloji ve zirai bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif ve inceleme yapılmalı, dava konusu suyun debisi tespit edilip, tarafların ihtiyaç durumları saptanarak davalı tarafın sudan daha önce yararlandığı böylece öncelik hakkı bulunduğu gözetilerek davalının ihtiyacından fazla su bulunması halinde davacının yararlanmasına olanak verecek şekilde su rejimi düzenlemek suretiyle karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.