 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2001/1500
K: 2001/2107
T: 12.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİRA AKDİNİN FESHİ
GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET: Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür.
(1086 s. HUMK. m. 8)
Dava dilekçesinde kira akdinin feshi ile GSM baz istasyonu tesisinin kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, İzmir Karabağlar semtindeki evinin 8 m2'lik kısmını davalı şirkete cep telefonları sistemine ait baz istasyonu ile gerekli anten ve direklerin montajı için 16.10.1999 başlangıç tarihli sözleşme ile 5 yıllığına kiraya verdiğini, ancak yapılan araştırmalar ve teknik incelemelere göre baz istasyonlarından çıkan dalgaların insan sağlığına zararlı olduğunun anlaşıldığını ve bu yüzden gerek ailesince ve gerekse mahalle sakinlerince baskı altında tutulduğunu beyanla akdin icrasının tahammül edilmez hale geldiğinden ötürü akdin feshi ile baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmesi istemiştir.
Mahkemece "baz istasyonu kurulmasına dair sözleşmenin feshi davasının 6570 sayılı Yasa kapsamına giren kiralayan- kiracı ilişkisine dayanan bir tahliye davası olmayıp genel hükümlere tabi olduğu, HUMK. 8/1 maddesi gereğince dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı" gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
BK.nun mad. 264 f/1'e göre: "muayyen bir müddetle aktedilen gayrimenkul kirasında, mucibi akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hususunda, iki taraftan her biri, diğerine tam bir tazminat vermek ve kanuni mehillere riayet etmek şartıyla kira müddetinin hitamından evvel feshi ihbar edebilir."
Önemli sebepler sözleşmenin devamı esnasında çıkabileceği gibi daha başlangıcında da kendini gösterebilir; yeter ki bunlar, ileri süren bakımından sözleşmeye devamın çekilmez hale geldiği iyiniyet kurallarına göre kabul edilebilecek cinsten olsunlar. Zira sözleşmenin kurulmasından önce mevcut olup davacı (kiralayan) tarafın sonradan farkına vardığı veya kurulma ite kiralananın teslimi arasındaki dönemde ortaya çıkan önemli sebepler dolayısıyla da BK. mad. 264'e dayanabilinir.
HUMK. 8. maddesinde "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebileceği" hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı gerekçelerle dava dilekçesinin görev noktasından reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.3.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.