 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2000/4448
K: 2000/4743
T: 18.5.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TRAMPA KOŞULLARINA UYULMAMASI
ZARARIN TAZMİNİ
Karar Özeti: Trampa suretiyle sahip olunan şeyin elinden zaptolunan taraf dilerse uğradığı zarar ziyanı masrafları ile birlikte talep edilebilir.
(818 s. BK. m. 233)
Dava dilekçesinde 192.790.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte dayalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.500.000 TL nın yasal faizi ile tahsili, fazlaya ilişkin talebin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, 17.10.1990 tarihinde Encümen kararı ile davalı Belediyeleri trampa suretiyle aldığı taşınmazın kadastro tesbitinde dava dışı Maliye Hazinesi adına tesbit ve tescil edildiğinden ötürü aynı taşınmazı ihale ile yeniden satın almak zorunda kaldığından ihale bedeli ve masraflar toplamı 192.790.000 lira (zararı)nın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile Maliye Hazinesi adına tescil edilen taşınmazın trampa tarihindeki değeri olan 1.500.000 liranın tahsiline karar verilmiştir.
Davacı, taşınmazın trampa karşılığını talep etmeyip, BK. nun 233. maddesi uyarınca trampa suretiyle alınan taşınmazın zaptı nedeniyle uğradığı zararını talep etmektedir.
Trampa suretiyle aldığı şey elinden zaptolunan taraf, dilerse uğradığı zarar ziyanı masrafları ile birlikte diğer taraftan talep edebilir (BK. mad. 233). Dayalı tarafından 1990 yılında verilen ve davacının üzerine ev yapmak suretiyle kullandığı taşınmaz Maliye Hazinesi adına tescil edilmekle ihale ile yeniden satın almak zorunda kalan davacı iyiniyetli alıcı durumunda olup, mal varlığında bu zapt nedeniyle oluşan eksilme (zarar) ihale bedeli olarak ödediği miktardan ibarettir.
Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekirken trampa karşılığının iadesine hükmedilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.