 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2000/387
K: 2000/876
T: 30.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YARGILAMANIN İADESİ TALEBİ
- YETKİSİZ VEKİL
- İADE İSTEM HAKKI
Karar Özeti: HUMK. nun 445/8. maddesi hükmüne göre yargılamanın iadesi talebinde bulunmak için davanın vekil veya mümessil olmayan bir kişinin huzuru ile görülmüş ve hükme bağlanmış olması gerekir.
Yargılamanın iadesini istemek hakkı davada vekil veya kanuni mümessil tarafından temsil edilmemiş olan tarafa ait bulunmaktadır. (1086 s. HUMK. m. 448/8)
Dava dilekçesinde yargılamanın iadesi faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı tarafın daha önce açtığı kira bedelinin tesbiti davasında davalının yetkili vekil tarafından temsil edilmediğini bildirerek, kesinleşen kira tesbit hükmünün iptalini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK. nun 445/8. maddesi hükmüne göre yargılamanın iadesi talebinde bulunmak için davanın vekil veya mümessil olmayan bir kişinin huzuru ile görülmüş ve hükme bağlanmış olması gerekir.
Davalı tarafından davacı aleyhine yetkisiz vekil tarafından kira bedelinin tesbit! davası açılmıştır. Ancak dava sırasında "Avukat" olmadığı anlaşılarak hakkında soruşturma başlatılmış, dava da yetkili vekil tarafından 14.4.1999 tarihinde (takipsiz bırakılması nedeniyle) yenilenmiş, bilahare keşif, vb... incelemeler yetkili vekil huzurunda yapılarak dava (kabulle) sonuçlandırılmış, hükmün dairemizce onanarak kesinleşmesinden sonra davacının süresinde yargılamanın iadesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
O halde davanın yetkisiz vekil huzurunda kısmen görülmekle birlikte hükme bağlandığından söz edilemez. Davacının talebinin yargılamanın iadesini ve hükmün iptalini gerektirmeyeceği dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan HUMK. mad. 445/8 hükmüne dayanarak yargılamanın iadesini istemek hakkı davada vekil veya kanuni mümessil tarafından temsil edilmemiş olan tarafa ait bulunmaktadır. O halde yargılamanın iadesi davacısı, yani asıl davanın davalısı yönünden bir temsil eksikliği veya hatası bulunmadığına göre, davacı tarafın yargılamanın iadesini isteyememesi gerekmektedir.
Mahkemece yukarıdaki hukuki ve fiili olgulara ters düşecek şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.1.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.