 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 2000/3067
K: 2000/3549
T: 20.4.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İNTİFA HAKKININ SONA ERDİRİLMESİ
HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI
ÖZET : Nizalı taşınmazda intifa hakkı sahibi olan şahsın, yapımı düşünülen binadan bir daire istemesi ve bunu pazarlık konusu yapması, taşınmazdaki kullanma hakkının yasal bir sonucu olup MK. nun 626/a-b maddeleri kapsamında olumsuz bir davranış olarak düşünülemez.
(743s. MK. m. 626/a-b)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan intifa hakkının ortadan kaldırılması davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava intifa hakkının sona erdirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dayalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin izale-i şuyuu davası sonucu satın almak suretiyle malik olduğu taşınmazda davalının miras yoluyla intifa hakkı sahibi bulunduğunu, taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak istendiğinde davalının hakkından fazla olarak bir daire istediğini, böylece müşterek mülkiyeti çekilmez hale getirdiğini sürerek intifa hakkının bir bedel karşılığında sona erdirilmesini istemiştir.
Davalı vekili intifa hakkının şahsa bağlı bir hak olduğunu savunmuştur.
Uyuşmazlık Medeni Kanunun 626/a-b maddesine dayalı olarak hakkın kötüye kullanılması sonucu intifa hakkının sona erdirilmesi istemine ilişkindir.
Başka bir anlatımla uyuşmazlık intifa hakkı sahibi olan davalının bu hakkına karşılık yapımı düşünülen binada bir daire istemesinin sözü edilen madde kapsamında müşterek mülkiyetin çekilmez hale gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. Olayın uygulanacak olan Medeni Kanunun 826/a-b maddeleri
hükümleri esas itibariyle mülkiyet hakkının korunması amaçlanmış olup, istisnai olarak çekilmezlik halinde paydaşın paydaşlıktan çıkartılması düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; Davacının yapımı düşünülen binadan bir daire istemesi ve bunu pazarlık konusu yapması taşınmazdaki kullanma hakkının yasal bir sonucu olup sözü edilen madde kapsamına giren olumsuz bir davranış olarak değerlendirilemez.
Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde intifa hakkının sona erdirilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMKnun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.4.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.