 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2000/2967
K: 2000/3344
T: 10.4.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HAKSIZ FİİL
KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMI
TAZMİNAT MİKTARININ BELİRLENMESİ
Karar Özeti: İdarenin sunduğu elektrik hizmetinden kaçak olarak yararlanan kişinin eylemi sonucu haksız filin koşullarının gerçekleştiğini ispatlamak zorunda kalmaksızın idarenin yönetmelik ve tarife hükümlerine göre belirleyip istediği bedeli ödemek zorundadır.
Tazminat miktarı elektrik tarifeleri yönetmeliği ve enerji uygulama talimatları esasları dikkate alınarak belirlenir.
(818 s.BK.m.41)
Dava dilekçesinde 192.394.080 lira için yapılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali takibin devamı % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte dayalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, davalının 22.9.1998 ve 11.11.1998 tarihinde kaçak elektrik kullandığının tutanakla belirlendiğini, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine göre hesap edilen kaçak elektrik bedeli olan 192.394.080 liranın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi istenilmiş, dayalı davanın reddini savunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporu istikametinde hüküm kurulmuş, karar dayalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Dayalı taraf sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır. 0 halde taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak (sözleşme benzeri) bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin dayalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
Öte yandan davacı idarenin sunduğu elektrik hizmetinden yararlanan kişi (davalı); nedensiz zenginleşme, haksız eylem veya vekaletsiz iş görme koşullarının gerçekleştiğini ispat zorunda kalmaksızın, idarenin (yönetmelik veya tarife) hükümlerine uygun olarak istediği bedeli ödemek zorundadır. 0 kadar ki; borçlunun (davalının), zenginleşmesinin istenilen bedelden daha az olması veya alacaklının (davacının) savunulduğu kadar fakirleşmemiş bulunması istenilen bedelin miktarını etkilemeyecektir.
0 halde Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve enerji uygulama talimatları dikkate alınarak yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek bedele hükmedilecek yerde yazılı sonuca gidilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.4.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
.
KARŞI OY YAZISI
Kaçak elektrik kullanmak, haksız eylem niteliğindedir. Haksız eylemlerde verilen gerçek zararın tazmini gerekir. Zararın yönetmelikte belirtilen miktardan az olamayacağı düşüncesiyle tazminata hükmedilmesi, davacının haksız zenginleşmesine sebebiyet verecektir.
Olayımızda bilirkişi aracılığı ile kullanılabilecek elektrikli cihazlar ile elektriğin 500-1000 metre ileriden alınması dikkate alınarak, zarar ve tazminat miktarı belirlendiğine göre mahkeme kararının doğru olduğu düşüncesindeyim. Bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
(Muh.) Üye
Metin ULUSOY
j