 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2000/10178
K: 2000/10425
T: 2.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- AYIPLI MAL SATIŞI
- SATICININ SORUMLULUĞU
Karar Özeti: BK. 194. madde hükmüne göre; satıcı alıcıya karşı satılanın maddi ya da hukuki bir nedenden ötürü değerim veya işe yararlılığını ortadan kaldıran ya da önemli ölçüde azaltan bozuklukların (ayıpların) bulunmamasından ya da varlığını vaat ettiği niteliklerden sorumludur.
(818 s. BK. m. 194)
Dava dilekçesinde 57.000.000 lira alacağın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı Sezai tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, davalılara satılan kömürün (misli şey) satış bedeli olan 57.000.000 lira alacağın tahsili istenilmiş, mahkemece dava kabul edilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacının, davalılara 3.300 Kg. kömürü satarak teslim ettiği, ancak toprak ve taşla karışık kömürün yanmadığı, ayıp davacıya ihbar ile kömürün iade edilmek istendiği halde bu talebin davacı tarafından kabul edilmediği, kömürün halen depoda beklediği hususları sabit olup, esasen bu konularda taraftar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
BK. 194 madde hükmüne göre; satıcı alıcıya karşı satılanın maddi ya da hukuki bir nedenden ötürü değerini veya işe yararlığını ortadan kaldıran ya da önemli ölçüde azaltan bozuklukların (ayıpların) bulunmamasından ya da varlığını vaad ettiği niteliklerden sorumludur.
Özel bir anlaşma olmasa bile satıcı, satılanın öngörülen kullanma maksadına göre elverişliliğine etkili eksikliklerin (veya bozuklukların) bulunmamasın) sağlama ödevi altındadır. Bu konuda satıcının irade açıklaması da gerekmez. Satılanın bu nitelikleri taşıması ticari doğruluğun gereğinden sayılır.
Örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz, satılandaki ayıbı saptayan alıcı ihbar yükü altındadır. Bu ihbar ise yazılı veya sözlü olabilir. Bu yükümü yerine getiren alıcı dilerse sözleşmeden döner, dilerse bedelin indirilmesini ister, çeşit satımlarında ise ayıpsız bir mislinin verilmesini talep edebilir.
Satıcının tekeffülü (garantisi) altındaki satılanın (misli şey olan kömürün) ayıplı olduğu anlaşıldığı zaman, alıcı akdin teshini veya satış parasının indirilmesini talep etmek ya da bunların hiçbirisini istemeyerek, satılan şeyin ayıpsız misli ile değiştirilmesini dava etme hakkı bulunmaktadır. (Bk. mad. 203/11).
Somut olayda, satılanda ayıbı saptayan davalıların (alıcıların) sözleşmeden dönme hakkını kullandıkları halde davacının (satıcının) ayıplı malı gelip almadığına dair savunmaları tanık beyanları ve davacıya gönderilen ihtarname içeriği ile doğrulanmıştır. Bu durumda taraflar satım sözleşmesi ile elde ettiklerim birbirlerine iade veya tazmine mecbur kalırlar. Şu hale göre alıcı (davalılar) satılan ile bu arada ondan elde ettiği semereleri satıcıya (davacıya) geri verecektir; fakat satıcıdan da faizi ile birlikte verdiği satış parasını isteyebilecektir.
Mahkemece yukarıdaki ilkeler dikkate alınmaksızın davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZUL-MASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.