 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3473
Karar no: 1999/6914
Tarih: 16.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
EVLENME MUKAVELESİNİN FESHİ
MAL ORTAKLIĞI REJİMİ
ÖZET : Evlenme mukavelesinin akdi, tadili ve feshi MK 173/1. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılır. Resmi şekilden maksat tarafların gerçek iradelerini yetkili memur önünde açıklamalarıdır. Evlendirme memuru yetkili ve resmi memurdur. Taraflar mal ortaklığı rejimini iki şahit huzurunda evlendirme memuru önünde kabul etmişlerse buna ilişkin sözleşme geçerlilik kazanmış sayılır. Notere tescil ve ilan sadece üçüncü şahıslar yönünden hüküm ifade eder. Mal ortaklığında ortaklığa giren mallar üzerinde karı kocanın müşterek kararları ile tasarruf imkanı vardır.
(743 s. MK. m. 173/1,2, 170/1, 211/2, 213/1)
(YİBK., 7.10.1953 tarih ve 8/7 s.)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Evlenme mukavelesinin akdi veya tadili ve feshi resmi şekilde yapılır (MK. md. 173/1). Resmi şekil akdin geçerlilik koşuludur.
Resmi şekilden maksat, akitlerin gerçek iradelerinin tam olarak telahuk ettiğini (birleştiğini), yetkili memur önünde açıklamalarıdır (7.10.1953 tarihli 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinden).
Taraflar, evlenme merasiminin icrası sırasında evlendirme memuru önünde yaptıkları evlenme mukavelesi ile mal ortaklığı rejimini kabul etmişlerdir. Evlendirme memuru resmi memurdur. Taraflar, mal ortaklığı rejimini kabul iradelerini iki şahit huzurunda evlendirme memuru önünde ihzar ettiklerine ve bu beyanları evlendirme memurunca tesbit edilip onaylandığına göre, sözleşme geçerli biçimde doğmuş, resmi şekil şartı oluşmuştur (MK md. 170/1, 173/2, 237). Notere tecil ve ilan koşulu üçüncü şahıslar yönünden hüküm ifade etmesi içindir.
Mal ortaklığında karı ve kocanın bütün malları ve gelirleri kaynaşarak bir tek mamelek (mal varlığını) oluşturur. Mallar üzerindeki mülkiyet iştirak halindedir (MK md. 211/2). Bir malın ortaklığa dahil olmadığının ispatı, onu iddia eden eşe aittir (MK md. 211/5). Mal ortaklığına giren malların idaresi kocaya ait olup (MK md. 212/1), karı ve koca alelade idari muamelat müstesna olmak üzere, ortaklığa giren mallar üzerinde ancak müşterek alacakları bir kararla veya diğerinin rızası ile tasarruf edebilirler (MK md. 213/1).
Mal ortaklığı, Medeni Kanunun 174-177 maddelerindeki durumun gerçekleşmesi halinde sona erer. Mal ortaklığını kendiliğinden sona erdiren bir olgu bulunmadığı gibi davalı da ortaklığın feshini istememiştir.
Olayda davalı koca, dava konusu otomobilin, şahsi malı veya mahfuz malı olduğunu kanıtlamamıştır.
Bu durumda davalı koca tarafından davacının rızası olmaksızın satılan -elden çıkartılan- otomobilin bedeli üzerindeki davacının ortaklıktan doğan hakkının, ortaklık feshedilmedikçe davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm tesis edilemez.
Otomobilin umumi mal ortaklığına dahil mal olduğunun tesbiti ve satış bedelinin ortaklığa ait olduğunun belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine 16.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.