 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2768
Karar no: 1999/3466
Tarih: 4.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ESER SÖZLEŞMESİ
GÜVEN ESASI
ÖZET : Eser sözleşmesi niteliği itibariyle güven esasına dayanır. İş sahibi güven duymadığı bir yüklenici ile mevcut ilişkiyi sürdürmek zorunda değildir.
(818s. BK. m. 355)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, yapılan işin bedelinin eda davası yoluyla istenmesinin mümkün bulunmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Eser sözleşmesi, niteliği itibariyle, güven esasına dayanır. iş sahibi, güven duymadığı bir yüklenici ile mevcut ilişkiyi sürdürmek zorunda değildir; yeter ki, bu konuda samimi olsun.
Taraflar arasındaki 17.5.1990 tarihli sözleşmenin 1. maddesine göre; yüklenici Hasan Hüseyin, 13 ve 6. parsellere inşaat yapmayı ve ayrıca aynı tarihli protokolle de arsa sahiplerinin icradaki borçlarını ödemeyi üstlenmiştir. Bu protokol, her ne kadar şeklen geçersiz olsa da, yüklenicinin, arsa sahiplerine verdiği güvenin bir belgesi sayılır. Bu borcun yüklenici tarafından ödenmemesi, güvensizlik doğurduğu gibi; 6 nolu parselin satılması ve dolayısıyla yüklenicinin iki inşaattan ibaret edimini yerine getirememesi sonucunu doğurmuştur. Sözleşme bir bütündür. İfa, her iki parsele inşaat yapılması ve teslimle gerçekleşir. Tek inşaat ifa sayılamayacağından MK.nın 2. maddesinin uygulanma imkanı yoktur.
Arsa sahiplerine güven vermesi gereken yüklenicinin, 1985 yılında ölmüş olan tapu malikinin ismini kullanarak, inşaat ruhsatı için 27.9.1994 günü belediyeye başvurmaktan yargılanması dahi güven duygusunu ortadan kaldıran bir durumdur.
Ayrıca, arsa sahiplerinin izni ve icazeti olmadan işin bir başka yükleniciye devri, başlı başına sözleşmenin ihlali niteliğinde olup, arsa sahiplerine tek başına sözleşmeden dönme hakkı verir.
Bu durumda, sözleşmenin feshine (dönme) ve elatmanın önlenmesine (yıkım hariç) karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu kalem taleplerin de reddi doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
S o n u ç: Temyiz olunan hükmün (2.) bendde açıklanan nedenlerle davacılar yararına (BOZULMASINA), davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının ise (1.) bend uyarınca reddine, 9 milyon lira avukatlık ücretinin davalılardan alınarak kendilerini Yargıtay duruşmasında vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 4.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.