 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2310
Karar no: 1999/2904
Tarih: 22.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
FESHİ İHBAR
ÖNEMLİ NEDEN
ÖZET : Belirli bir süre için kurulmuş taşınmaz kirasında kira sözleşmesinin devamı kendisi için dayanılmaz yapan önemli nedenlerle de taraflardan her biri tazminat karşılığı kira süresinin bitiminden önce yasal sürelere uyulmak koşuluyla feshi ihbarda bulunabilir.
(818 s. BK. m. 264)
Dava dilekçesinde davalı ile yapılan 1.5.1990 tarihli kira akdinin BK. 264. maddesi uyarınca feshi ve davalının taşınmazdan tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili müvekkillerine ait arsa vasfındaki yerin 1.5.1990 tarihli kira sözleşmesi uyarınca 10 yıllığına davalıya kiralandığını, ancak kiralanan arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhide verildiğini, bu sebeple anılan sözleşmenin 1.5.1997 tarihinden itibaren fesh edildiğinin davalı kiracıya bildirildiği halde taşınmazın tahliye edilemediğini ileri sürüp BK. 264k maddesi gereğince kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın boş olarak kendilerine teslimini istemiş, mahkemece davacıların sözleşme tarihinde bu yeri kat karşılığı müteahhide verilebileceğinin öngörülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle sözleşmenin feshi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanununun 264. maddesine göre, belirli bir süre için kurulmuş bir taşınmaz kirasında kira sözleşmesine başlamayı ya da devamı kendisi için dayanılmaz yapan önemli nedenlerden dolayı taraflardan her biri, eğer öbürüne tam tazminat Önerirse, kira süresinin bitiminden önce yasal sürelere uyulmak suretiyle öbür tarafa feshi ihbar edebilir.
Görüldüğü gibi sözleşmenin feshi için dönen taraf bakımından kira sözleşmesine başlama ya da devamın dayanılmaz hale gelmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilecek husus sözleşmenin kurulmasında var olan kişisel ve nesneye ilişkin maddi nitelikteki önemli koşulların hükümsüz hale gelip gelmediğidir. Bundan, bir sözleşme tarafının yalnız sözleşme kurulması esnasında önceden görülemeyen ve meydana gelmesinde kusurlu olmadığı durum ve koşullara dayanabileceği anlaşılır.
Somut olayda davacı süreli olarak kurduğu kira sözleşmesinin bitmesine 2 yıl kala üçüncü kişi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davaya konu taşınmazın kendisine boş olarak teslim edilmesi gerektiğini ve bu nedenle kira sözleşmesini feshetmek istediğini bildirmiş yasal olarak BK. 264. maddesine dayanmıştır. Böyle bir iddia önemli nedenlerle kira sözleşmesinden dönmeye neden olamaz. Zira, böyle bir olasılık baştan itibaren hesaba katılması gerekirdi.
O halde; açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene ladesine, 22.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.