Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1445
Karar no: 1999/1605
Tarih: 22.2.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ASIL BORÇLU İLE BİRLİKTE BORÇ ALTINA GİREN 
  KEFİLLERİN YEKDEĞERİNE RÜCUU
ÖZET: BK.nun 488/2. maddesi asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefil arasında, kefil birden fazla ise kefiller arasında teselsülü kabul etmiştir. Kefillerin sorumluluğu aksi kararlaştırılmadığı takdirde eşit orandadır. Kefiller müşterek borçlu ve müteselsil kefil durumunda olduklarından kefillerden birisi hissesinden fazla ödeme yapmışsa diğer kefilleri hisseleri oranında rücu hakkına haizdir. Adi kefalette de aynı esasların uygulanması gerekir.
(818s. BK. m. 488/2)
 
Dava dilekçesinde 63.578.059 lira için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
 
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
 
Davacı, 3. kişi Kıvanç'ın Z   Bankasından almış olduğu kredi borcuna davalı ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, Kıvanç'ın borcunu ödememesi üzerine edimin muaccel hale gelen bölümünü 13.7.1998 tarihinde bankaya tediye ettiğini, ödemiş olduğu paranın 1/2'si olan 63.578.059 liranın tahsili için aleyhinde icra takibine başvurduğu halde davalının itirazı nedeni ile takibin durduğundan bahisle haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
 
Davalı, davayı kabul etmemiştir.
 
Mahkemece, davalının da davacı gibi kefil olduğunu, borcu ödeyen davacının asıl borçluya rücu etmesi gerektiğini, kefilliğe kefalet söz konusu olmamakla diğer kefile başvurma yetkisinin bulunmadığı görüşü ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
 
Dava konusu uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 488. maddesinde düzenlenen birlikte kefillerin, birbirlerine rücuundan doğmaktadır. Davacı ve davalı; 3. kişi için, banka tarafından verilen krediye müteselsilen kefil olmuşlardır. Davacı, bu kefalet sebebi ile bankaya ödediği borcun yarısını diğer müteselsil kefil davalıdan, birlikte kefillerin birbirlerine rücu hakkına dayanarak istemektedir.
 
Borçlar Kanununun 488. maddesinin ikinci fıkrası, asıl borçlu ile birlikte teselsül halinde, kefiller arasında da teselsülü kabul etmiştir. Burada kanuni teselsülün varlığı sözkonusudur. Maddede bu husus "kefiller, gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi beyinlerinde (aralarında) müteselsil olmaklığı iltizam etmişlerse herbiri borcun tamamından mesul olup ancak, diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdirler" şeklinde ifade olunmuştur. Borçlar Kanununun 488/2. maddesindeki bu hüküm, aynı Kanunun 146. maddesinde düzenlenen, müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisinin özel bir uygulama yerinden ibarettir. Maddeye göre, kef iller gerek asıl borçlu ile beraber ve gerek kendi aralarında müteselsil olmaklığı kabul etmişlerse her biri borcun tamamından sorumlu olup, ancak diğerlerinin hisseleri için onlara rücu hakkını haizdirler.
 
Ote yandan 488. maddede müteselsil birlikte kefalette rücu ilişkisi açıkça düzenlendiği halde, adi birlikte kefillerin rücu durumu açıklanmamıştır. ancak, adi birlikte kefillerin rücu ilişkisini yine kefalet hükümlerinden çıkarmak mümkündür. Payından fazla ödemede bulunan birlikte kefilin, diğerlerine rücuunu halefiyet prensiplerine tabi kılmak gerekir. Borçlar Kanununun 496. maddesi uyarınca kefil eda ettiği şey nisbetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu haklar arasında alacaklının, diğer birlikte kefillere müracaat hakkı da mevcuttur. Eğer aksi kararlaştırılmamış ise, Borçlar Kanununun 146. maddesi kıyas yolu ile uygulanacak, her kef il alacaklıya yapılan ödemeden aynı payı üzerine alacak ve kendi payı ndan fazla olan ödeme oranında diğer birlikte kefillere rücu edecektir. Şu hususta açıklanmalıdır ki, müteselsil birlikte kefalette de kefillerin herbirine iç ilişkide düşen sorumluluk payı başka türlü kararlaştırılmış olmadıkça, bunların eşit paylarla sorumlu tutulmaları gerekir.
 
Yukarıdaki bilgiler ışığı altında varılacak sonuç şudur: Sözleşmede gerek borçlu ve gerekse kefiller müşterek borçlu ve müteselsil kefil durumunda olduklarından davacının hissesinden fazla ödediği ve davalı hissesine isabet eden borç miktarına rücu hakkı sebebiyle tahsili isteğinde bulunması mümkündür. Taraflar adi birlikte kefil olsalar bile yukarıda açıklandığı üzere kendi payından fazla ödeyen kefilin, diğer birlikte kefile, halefiyet yolu ile rücu hakkı mevcuttur. 0 halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
 
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini