 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E : 1999/11847
K : 1999/12173
T : 07.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde kira parasının 1.1.1999 gününden başlayarak aylık net 1.100.000.000 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın esastan reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin suresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, 1.1.1999 tarihlinden itibaren başlayan dönemin kira parasının tespiti istenilmiş, mahkemece, özetle tespit istenen donem için davacı tarafça ihtarname keşide edilmediği, bir donem öncesi için çekileri ihtarın o donem için geçerli olacağı gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa davalı vekili 29.9.1999 tarihli cevap layihasında aynen "müvekkil davalı zaten her sene kanuni artışını zamanında yapmaktadır." şeklinde yazılı beyanda bulunmuştur. Davacı tarafta kira parasının her yıl "1 Ocaktan itibaren artırılageldiğini, ödenen kira bedelinin düşük kaldığını bu nedenle mahkemece tespit yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında en son 1.1.1994 tarihinden itibaren başlayan dönemin kira parası mahkemece tespit edilmiştir.
Davalı savunması sadece fahiş tespit yapılmaması olup, her yıl kanuni artışın yapıldığı açıkca yazılı olarak beyan edildiğine göre sözleşmede kira parasının artırılacağına dair koşul bulunmaması tespit yapılmasına engel değildir.
Zira yukarıda açıklanan olgu karşısında taraf iradelerinin kira bedelinin her yıl artırılacağı yönünde uyuştuğunun ve kira artışı hususunda zımni bir anlaşmayı sağladığının kabulü gerekir, Taraflar arasında kira parasının her yıl artırılacağına dair fiilen uygulanan bir anlaşma bulunduğuna göre 21.11.1966 gün ve 19/10 sayılı Yargıtay, İçtihadı birleştirme Kararında anılan ihtarın hukuksal önemi ortadan kalkacağından, ihtara gerek olmadan kıra tespit davası her zaman açılabilir. Bu durumda, istenilen dönem için kira parasının hüküm altına alınması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 07.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.